İşletme Yetkilisine Mesaj Gönder
İşletmenizi internete taşıyın,
Takip Et
1. Mor turdan bir fırsat sitesi aracılığı ile turu satın almıştık. O gün gelecek az kişi olduğumuz için bizi başka bir tur ile göndermeye karar vermişler, ama konu ile ilgili biz bilgilendirilmedik. Rehberimizin (daha sonra kendisinin Mor Tur ile çalışmadığını iddia edecek olan) Eren Vural isimli şahıs olduğu ve Bakırköy Doğtaş önünden saat 5.00'te otobüsün kalkacağını yazan bir mesaj aldık. İnternette kar ile ilgili farklı bilgiler olduğundan turumuzu aradık, kayak yapmak istediğimizi, Kartepe'de kayak yapacak kar olup olmadığını sorduğumuzda olduğunu söylediler. (Daha sonra taş ve kaya diplerinde birikmiş beyazlar dışında, arazinin kahverengi olmasının şokunu yaşayacaktık. )
2. İncirliden 5'de kalkmak üzere bizi alacak otobüste ne "Mor Tur" ne de "Tur Dünyası" tabelası, yazısı yoktu. Düz bir otobüstü. Gidip sorduk ki bizi alacaklarını söylediler. Mor Tur olduklarını söylediler. (Halbuki Mor Tur değil, onun müşterilerini götürmek üzere anlaşmış Tur Dünyası firmasıymış. Dağa çıkınca bizimle sizin alakanız yok denerek, dağda çaresizce, rehbersizce ve muhatapsızca kalacağımızdan habersiz Mor Tur zannederek otobüse bindik.)
Bize bir gece önce gönderilen mesajda rehberin Eren Vural olduğuna dair mesaj geldiğini ve kendisini görmek istediğimizi sorduk. "O burda değil Kadıköy'de bize katılacak." dendi. Ki kendisini Kartepe'de araya taraya zor bulduk.
3. Saat 5.00'da İncirliden kalkacak otobüs gecikmeli kalktı, Mecidiyeköy'e gittik ve oradan binecek yolcuları aldık. En ön koltukta oturduğumuz için tur görevlisi yanımızda oturuyordu. Kendisine bir telefon geldi ve öğrendik ki İncirli'den alması gereken 15 kişiyi unutmuş. Nasıl unuturum 15 kişiyi diye diye, onları başka bir vesait ile getirtmek yerine ağzına kadar dolmuş 45 kişilik otobüsü Mecidiyeköy'den tekrar İncirli'ye döndürdü. (Normalde geç kalan müşteriler alınmadan yolumuza devam edecekken, bu 15 kişinin görevlinin arkadaşları olduğunu öğrendik ve 5.40'ta hala daha İncirli'ye gelmemişleri ve onların gelmeleri için 6.00'a kadar geri döndüğümüz İncirli durağında bekledik. 5.00'de kalkmamız gereken incirli durağından 6.00'da kalkabildik ve yeni binen kişiler ayakta kaldılar. Bu da tur uygulamasıydı. Beşiktaş yolcuları bu kadar saatte isyan etmişlerdi, onları Mecidiyeköy'e çağırarak zaman kazanmaya çalıştı rehber. Tekrar Mecidiyeköy'e yolcu almaya girdik. Çoktan yola çıkmış olmamız gerekirken İncirli Mecidiyeköy arasında git gel yaptık durduk. Mecidiyeköy'e geldiğimizde oradaki yolcular hem belirtilen saatte belirtilen yerden alınmadıkları ve otobüste ayakta gideceklerini görünce kabul etmediler bu durumu haklı olarak. Ama tur görevlimiz tarafından azarlanarak ve lanet edilerek taksiye yönlendirildiler.
4. Kadıköy'de yolcu almak için durduğumuzda bize de inmemizi ve başka bir otobüse geçmemizi istediler. İndik ve Kamil Koç amblemi giydirilmiş bir Kamil Koç otobüsüne aktarıldık. Bu otobüste Eren Vural isimli şahıs hala yoktu ve Cihan isminde rehberimiz olduğunu iddia eden ve sorduğumuz tüm sorulara "Ben de bilmiyorum, ben de ilk defa gidiyorum." şeklinde cevap verdi. Nasıl bir turdayız, sabahtan beri yaşananların şaşkınlığı ve rehberimizin Kartepe'yi ilk defa görecek olmasının heyecanı ile Kartepeye doğru devam ettik.
5. Kartepe'ye yaklaşırken rehberimiz olduğunu iddia eden Cihan isimli kişi bizlerden satın almış olduğumuz fırsatın detaylarında da yazdığı gibi 30 TL yemek ve ören yeri giriş ücreti toplandı. Fakat fiş, fatura kesmediler, vermediler. İstememizi de anlamsız karşıladılar.
6. Kartepe'ye yaklaştık, sabah ikramı da dahil hizmet satın almış olmamıza rağmen o da verilmedi ve kayak takımı kiralamak için anlaşmalı oldukları bir Kayakevinde durduğumuzda hala daha ufukta zerre kar yoktu. Kızak kiralamak istediğimizi yukarıda kar olup olmadığını şüpheyle sorduk. Oradaki görevliler de bizim Kartepe'ye ilk defa gidiyor olan rehberimiz de olduğunu kendilerinden emin olarak söylediler ve bize kayak gözlükleri, kızak pantolon kiralattılar.
7. Yukarı bir çıktık ki, rüzgardan yürünemeyecek kadar şiddetli bir lodos var. Ki bu bilgileri geçmiş havadurumu bilgilerinden de bulabilirsiniz. Ve kaya ve taş diplerinde zerre miktarda kar var ve bir de oradaki otelin duvar dibine rüzgar ile ya da kürek ile yığılmış bir küçük kar birikintisi var. Herkes otobüsten indi ve "E kar nerde" diye bağırmaya başladı.
8. Eşyalarımızı kilitleyecek bir dolap var mı dediğimizde Ceyhun rehber yine bilmediğini söyledi, şu kişi bilir diye bizi bir başka kişiye de yönlendirmeyerek umursamazca bilmiyorum deyip geçiyordu. Zaten mesaj ile rehberimiz olduğu söylenen Eren Vural ortalarda yoktu.
9. Durumu görünce bize neden kızak kiralattınız, biz tura kaymak için geliyoruz kar var mı diye aradığımızda neden var diye kandırdınız, dediğimizde bizimle alakası yok biz değiliz muhatabınız dediler. Bu durumda kayamayacak olmamız, oradaki otelin kayak ve kızak tesislerinin kapalı olması ve hiç görevli olmaması zaten bu turun iptal edilmesi gerektiğini gösteriyordu. Bizden başka hiç otobüs yoktu. Devlet arazisi bulduğunuz kara dokunun diye getirilmiş, üstüne kızaklar gözlükler için de para alınmış, fırsat sitesi müşterisi götür aradan çıksın denmiş kişiler olduğumuzu farkettik. Kızmaya ve hiçbir şeyden haberi olmayan Ceyhun rehbere neden getirildiğimizi, bu aşamaya kadar söylenen yalanlar ve rezillikleri söylemeye başlayınca kendisinin ilgisi olmadığını söyledi. Bizde rehber olarak mesajda ismi Eren Vural yazan şahıs nerde diye sorduğumuzda da kendisine hemen ulaşamadık. Ortamda bunalan insanların yaygarası üzerine bilgi sahibi biri ile nihayet muhatap edilmemiz gerektiğini anlayan rehber Ceyhun, Eren Vural'a ulaşmış. Kendisi bizim orada bir turda olduğumuz, kendilerinin müşterisi olduğumuz ve profesyonellikten ve kibarlıktan çok uzak bir şekilde, o ana kadar söylenen yalanlar, ve rezillikleri kendi firması yapmamışçasına efelenerek; hakkını arayan, tatili berbat edilmiş kişileri korkutup sindiririm edasıyla "KİMMİŞ O BENİ ARAYANLAAR" diye içeri girdi. Kendisine durumu anlattık, bize bunu dediniz bunla karşılaştık, yok yere kızaklar gözlükler için para aldınız. Bizi geri götürmelerini, eşyaların parasını iade etmelerini talep ettik. Çünkü durum bizim orada kayamadan akşama kadar soğuk çadırda mahsur kalmamız demekti. Kendisi, şaka gibi ama, bizi tanımadığını bizimle alakası olmadığını bizim Mor Tur'un müşterisi olduğumuzu, Mor Tur ile ilgili hiç kimsenin orada olmadığını kendisinin de muhatabımız olmadığını söyledi, 16.30'da geri otobüslerinin döneceğini ve bizimle alakası olmadığı halde kendisi bize iyilik yapıp bizi İstanbul'a geri götürerek büyüklük yapacağını (!) söyledi ve çekti gitti. Halbuki tur öncesinde bize gelen yazıda rehberimiz olarak Eren Vural yazıyor ve kendisinin telefon numarası vardı. Meğer kendisi Tur Dünyası isimli firmanın ortağıymış. Biz resmen dağa kaçırılmış ve rehbersiz muhatapsız mahsur kalmış hissetmeye başladık. Herkes bir koldan Mor tura telefon ile ulaşmaya çalışmaya başladı. birkaç saat bu şekilde Mor tura ulaşmaya çalıştık, ulaştığımızda "Yetkili kişi Atilla bey, kendisine ulaşıp size dönüş yapacağız." diyen kişiden dönüş bekledik, gelmedikçe tekrar aradık, tekrar dönüş yapılacağı söylendi. Bu arada kızakları kiraladığımız dükkandaki yetkili kişi arabası ile yukarı çıkmıştı. Mağdur kişilerden bir bizim bir de bir çiftin daha çocuğu vardı. Bizim yanımıza geldi, Mor turdan aramış Atilla bey onun ricası ile biz 4 kişiyi aşağı indirebilirim dedi. Tur Dünyası firmasının ve yetkilisi Eren Vural'ın kabalığı ve profesyonellikten çok uzak tutumu sebebiyle başka çözüm olmadığını görerek, Maşukiye civarında çocuklarla ısınabileceğimiz ve bekleyebileceğimiz bir yer bulabiliriz ümidiyle kendisi ile aşağı inmeye karar verdik. Durumu anlatıp kızakları pantolon ve gözlükleri iade etmek istediğimizi, kullanamadığımız eşyalar için 100'er lira verdiğimizi de söylediğimizde, onları dert etmememizi iadelerini alacağını söyledi. Aracı Fiat Fiorino marka idi ve bagaj boştu, biz ısrarla kızakların bize emanet olduğunu ve almak ve kendimiz iade etmek istediğimizi söylediysek de oradaki kurumun da Eren Vural'ın da ahbapları olduğunu oradan kendisinin alacağını veya onların getireceğini söyleyerek, orada kendi ürünlerini bizden teslim almış ve arkadaşlarına emanet etmiş oldu. Daha sonra birbirleri ile haberdar olarak yine bir dolandırma düzeninin içine düştüğümüzü anlayacağımız şekilde, arkadaşları kızağı aşağı indirmeyecek ve bize kızağım kayboldu senaryosu ile para iadesi yapmamak için çirkefe yatacaklardı. Biz bundan habersiz en azından çocukları oyalayabileceğimiz ümidi ile aşağıya indik.
10. Diğer mağdur müşterilerin şikayetlerine verdikleri cevapta herkesin hallerinden memnun olduklarını ve Mor Tur'un 6 müşterisinin sorun çıkardığını yazmışlar. Ama durum kesinlikle öyle değil, yukarıdaki yazdığım tüm rezillikleri herkes yaşadı, herkes isyan etti. Zaten bu sebeple tur 16.30'da kalkacakken daha erken geri dönme kararı alındı. Hatta ekte gönderdiğim fotoğraflarda gördüğünüz taş toprakta para verdikleri kızakları kullanmaya çalışan müşteriler kızakları kırdı. Ve karsız havada kızak satarken suçlu olmayan Kayakevi kırık kızaklar için önce 400 liradan başlayan bir pazarlıkla fahiş bir bedel talebinde bulundu kızağını kıran müşterilerden. Bu kırık kızak kavgası çıkana kadar biz iade etmek istememize rağmen eşyalarımızı, sürekli beklememizi söyleyen Kartepe Kayakevi sahibi bu kavga ile bize de bağırmaya başladı. Kızaklarınız kayıp benden para istiyorsunuz diye. Halbuki bunun üstüne basa basa yukarıda iken kızakları almak istememize rağmen bizden yukarıda teslim alıp arkadaşlarına emanet etmişti. Burada da bir senaryo uydurup ve olanı olmamış gibi davranıp, sesi yüksek çıkanın haklı olduğunu sanarak bağırarak. Kendisine uyup bağırmadan yaşadığımız konuşmayı kendisine sakince tekrar edince, üzerine bir şey diyemedi ama para iadesi yapmak da istemiyordu. Yine sanki büyüklük onda kalmışçasına bir tavırla "alın alın" diyerek, 100'er lira vermiş müşterilerin ellerine 30'ar 40'ar lira tutuşturup yolladı bizi. Artık tüm gün bırakın satın almış olduğumuz hizmete dair bir şey görmeyi, sürekli hak aramaktan ve bir an önce bunlardan kurtulma ümidi ile bir şey demeden haksıza hakkımızı teslim ettik ve yola koyulduk, Kamil Koç amblemi giydirilmiş otobüsümüz ve Cihan isimli rehberle.
11. Daha ne olabilir derken İstanbul'a geldik ve Kadıköy'de durduğumuzda, Kadıköy yolcuları indi ve araçta 20-25 kişi kaldık. 5 kişi Mecidiyeköy ve 20 kişi İncirli'den binmiş Mor Tur ve Tur Dünyası karışık yolcuları, satın aldıkları hizmet gereği bindikleri yerde indirileceğimizi zannediyorduk. Ama şoförümüz "Son Duraaak" diye bağırdı! Herkes şoka girdi, Ceyhun rehber yanımıza geldi ve inmemizi söyledi. Araç Kamil Koç logolu olduğu için Boğaziçi Köprüsünden geçemezmiş. Kendi şartlarımızda karşıya geçecekmişiz. Bunları söyledi bize. Herkes böyle şey olmayacağını ve haklarının ne olduğunu dile getirdi. Bu arada Ne Eren Vural telefonunu açıyordu ne diğer yolculara mesaj olarak ismi gelen rehberler. Ceyhun rehberin bizi bilgilendirdiğine göre, sabah bizi Kadıköy'e getiren otobüs Kadıköy'ü yeni geçmiş geri dönemezmiş. Halbuki sabah ta Mecidiyeköy'den İncirli'ye geri dönmüştük. Satın aldığı hizmeti almakta kararlı ve gün boyu düşürülmüş olduğumuz "keriz" konumundan bıkkın 20 kişi, Ceyhun rehberin bağırmalarına ve şoförün "Bana ne" laflarına rağen araçtan inmemekte inat ederken 5 kişi kadar kişi söylene söylene kendi şartlarında yağmurda karşıya geçmeye çalışmak için indi gitti. Kalanların satın aldıkları hizmetin en azından ulaşım kısmını zorla ve mutsuzlukla da olsa alabilmek için ısrarcı olmaları sayesinde FSM köprüsünden geçerek İncirli'ye götürüldük ama Mecidiyeköy yolcuları orada atıldı otobüsten söylene bağrıla.
Tüm bu yaşatılanlara rağmen ve keyif için gidilen turdaki hizmetler alınamayarak, alınanlar da uzun gerginlikler sonunda alınırken ve hatta kullanamayacağımız şeyleri satarak organize bir dolandırıcılığa maruz kalmışken, ödediğimiz ne kiralama ücretlerinin ne de yolda toplanan yemek bedellerinin fiş veya faturalarını alamamamıza rağmen, rehberimizin gidilen yer ile ilgili hiç bilgiye sahip olmaması ve ilk defa gidiyor olmasına rağmen, bu Tur Dünyası ve Mor Tur firmaları bu düzeni sürdürmeye devam edecek mi merak ediyor ve şikayet ediyorum.
Tüm bu yaşatılan mağduriyete rağmen şikayet eden bir başka mağdurun yazısını okudum internette, kendilerine verilen cevap yaptıkları her şeyi profesyonel bir dille yalanlamak, vermedikleri hizmetleri verdiklerini iddia etmek ve hatta trajikomik ama olmayan hizmetleri verdikleri yönünde açıklama yapmak olmuş. Sizden ricam yetkiniz ve yaptırımınız doğrultusunda bu düzenbazlığın önüne geçmek, başka kişilerin günlerinin tatillerinin rezil olmasını engellemek ve en önemlisi bu dolandırma düzeninin önüne geçmek için ne gerekiyorsa el birliği ile yapmamızdır. 9 yıl önce