Ağustos ayına veda ettiğimiz son günde Kadir Has Üniversitesi Chefschool’da Meksika yemeklerinin acı olduğu kadar tatlı olabileceğini de gördük. Chefschool, 31 Ağustos Pazartesi günü Meksikalı ünlü şef Arturo Garcia Mogollon’u ağırladı, biz de mekan.com ve bloggerlar olarak Meksika’nın ünlü yemeği Mole Negro’yu bizzat şeften dinledik ve nasıl yapılır kendimiz deneyimledik.
Etkinliğimize başlamadan önce Chefschool’un restoran bölümünde sunulan ikramlar eşliğinde koyu bir sohbete başlarken, restoranın ufak atıştırmalıklarından tatmayı da ihmal etmedik.
Sonrasında ise Arturo Garcia Mogollon ve ona eşlik eden şef Heo ile tanıştık ve hemen, büyük bir heyecanla mutfağa geçip işe koyulduk.
Menümüz belli; Meksika’nın en ünlü yemeklerinden biri olan Mole Negro yapacağız. Karışık Meksika biberleri ve çikolata ile karamelize edilmiş sos eşliğinde tavuklu Mole Negro; Meksika’da özellikle düğünlerde, yeni doğan bebeklerin partisinde ya da ölen yakınlarının ardından yapılıyor. Çoğunlukla 300’den fazla kişiye yapıldığından yemeğe hazırlık 3 gün önceden başlıyor. Şef o kadar fazla yapmayacağımızı, hazırlayacağımız yemeğin bir bölümünü kullanacağımızı söyleyip katılımcılarımızı rahatlatıyor :)
Meksika yemekleri denilince akla ilk olarak biber gelmesi kaçınılmaz. Bol malzemeli Mole Negro’nun tüm malzemelerini ve özellikle biberlerini Arturo Garcia Meksika’dan getirmiş. Meksikanın en pahalı biberinden tutun, tütsülenmiş chipotle baharatına kadar hiçbir baharat unutulmamış.
Şef biber ayıklama ve dilimleme işini özenle anlatıyor. Ne de olsa zorlu bir yemek yapıyoruz ve biberlerimiz çok değerli. Şefe yardım etmek için gönüllü olan katılımcılarımız biberin acı olduğunu umursamadan işe koyulurken, şefin yardımcısı da tavukları soğan, defne yaprağı ve tuz ile haşlıyor. Biberler ayıklandıktan sonra sosumuza koyu rengini vermesi için fırınlanıyor.
Tüm bunlar olurken Arturo Garcia hazırlıkların ortasında fırından bir sürpriz ile gelip ve herkesi şaşırttı. Mis gibi kokan bol tereyağlı Pan De Yema ekmeklerimiz mutfakta büyük ilgi odağı haline geldi.
Pembeleşen soğan, kızartılmış badem, susam, ceviz ve fıstık, zencefil, muskat ve biberlerimiz karıştırıldığında ortaya renkli görüntüler çıktı. Böylelikle yemeğimizin ilk bölümü tamamlanmış oldu.
Fırında tekrar kızartılan ekmekler karışımın içine dahil edilip mikserle iyice karıştırılıyor. Daha sonra içine su, şeker ve çikolata katılıp rengi koyulaşana kadar kaynatılıyor.
Arturo Garcia’nin beraberinde getirdiği değirmen makinesi kuru ve siyah mısırların çekim işlemini kolaylaştırıyor. Bir gece önceden 10 dakika kaynatılıp sönmüş kireçli suda bekletilen mısırlar nixtamal yönetmiyle çekildikten sonra pres yardımı ile tortilla haline geliyor. Şişmeyip yanmaması için özellikle Heo tarafından pişiriliyor.
Uzun ve yorucu bir günün ardından yemeği tamamlamak için her şey hazır. Tavuklar tencereden çıktıktan sonra özel sosumuz ile buluşuyor. Genelde üzerine bir çok baharat eklenmesine rağmen Meksika’da bunun gereksiz olduğuna değinen Garcia tavuğumuzu tortillalar sıcak iken yememizi söylüyor. Bizlerde özenle hazırlanmış Mole Negro’nun tadına bakma fırsatı buluyoruz.
Katılan tüm bloggerlarımıza, şefimiz Arturo Garcia ve Heo'ya, bizi kusursuz ağırlayan Kadir Has Üniversitesi ve Chefschool ekibine teşekkür ederiz.