Kebapçı İskender
Kadıköy İskeleden inip karşıya geçtiğinizde rıhtımda sizi, Bursa’nın Dünya çapında üne sahip lezzetinin baba ocağı Kebapçı İskender karşılar. Üçüncü kuşak torun İskender İskenderoğlu, dedelerinden aldığı mirası özen ve kıymetle taşımaya devam ederken, bir taraftan işleri dördüncü nesile devretmeye hazırlanıyor. Gerçek İskender Kebap lezzetini kusursuz sunan mekan, hem yurt içinden hem de yurt dışından İstanbul’u ziyaret edenlerin önemli tadım noktası olmayı da sürdürüyor.
Dükkanın girişinde bulunan aile fertlerine ait fotoğraflar ve soy ağacı, tarihsel bir merak uyandırmasının yanı sıra, tadılan tüm lezzetlerin emekle aktarılmasına şükran duyulmasını sağlıyor.
Yanyalı Fehmi Lokantası
Yunanistan’ın batı kısımında bir kent olan Yanya’dan göçle İstanbul’a gelen 1891 doğumlu Fehmi Efendi, Türk Mutfağı’na olan merakına engel olamayıp, saraydan ayrılmış olan Hüseyin Efendi’yi baş aşçı yaparak önce 1919’da Karaköy’de ve Sirkeci’de hizmet veren Fehmi Efendi’nin Lokantası, sonrasında Kadıköy’e açılmış ve o tarihten günümüze kadar da Kadıköy’deki yerinde damak tadına önem verenlerin vazgeçilmezi haline gelmiş. Başka şubesi bulunmayan mekanda, Yanya’ya özgü köfte ön plana çıkıyor. Pişirilen köfteler, İncecik dilimlenen patlıcanlara sarılıyor ve üzeri domatesle süslenerek fırına veriliyor. Yanında közlenmiş patlıcan yani beğendi sos ile servis edilen Yanya Köfte, mutlaka denenmeli.
İnci Pastanesi
1958’den bu yana Bahariye Caddesi üzerindeki minicik köşe dükkanda dev lezzetler sunan İnci Pastanesi, özellikle sabah saatlerinde içeriden yükselen poğaça kokusuyla damakları cezbetmeyi başarıyor. Tatlısı ayrı tuzlusu ayrı efsane olmuş, Kadıköy’ün yapı taşlarından biri olan İnci Pastanesi’nden, çay bahçesindeki kahvaltılara giderken harika poğaçalar, açmalar, kurabiyeler alabilirsiniz.
Barış Manço Evi
Seksenlerde çocuk olanların en iyi bildiği adrestir, Barış Manço 81300 Moda. Erken aramızdan ayrılışına hala hüzün duyduğumuz Barış Abimizin Moda’daki evi biliyorsunuz ki artık bir müze. Pazartesi günleri dışında her gün ziyaret edebileceğiniz evde Barış Manço’ya ait özel eşyalar, piyano, sahne kıyafetleri ve bal mumu heykeli sergileniyor. Bahçesinde domates, biber, patlıcan ve bir eşek heykeli bulunan evin önünde, usta sanatçının arabasını da görebilirsiniz.
Şarkılarındaki hem Dünyevi hem de ilahi aşka olan anlamlı sözleri evrensel mesajlarla dolu olan Barış Manço, zamanının ötesinde ve gerçek bir öncü kimlikle yaşamış nadir isimlerden biriydi. Barış Manço adıyla olan yolculuğunu tamamlasa da eserleri nesilden nesile taşınacak ve aydınlıklar sunmaya devam edecektir. O zaman diyelim ki ‘’ Eh Barış Abi aşk olsun! Nurlar içinde ol’’.
Viktor Levi Şarap Evi
1914’ten bu yana İstanbul’daki en önemli şarap temsilcisi olan Viktor Levi, Kadıköy Moda’daki harika mekanında, günümüze taşıdığı benzersiz lezzetleriyle hizmet vermeye devam ediyor. Eski bir köşkün iç mekanını ve huzurlu bahçesini kullanan Viktor Levi’de hem şarap hem de şarabınıza eşlik edecek birbirinden leziz yemekler ve mezeler sunuluyor. Kalabalık arkadaş gruplarıyla gidilebilecek, ferah ve nezih mekanlardan biri olması da tercih sebebini yükseltiyor.
Rexx Sineması
Avrupa Yakası’nda, özellikle de Beyoğlu’nda ardı ardına kapanan ve maalesef yıkılıp yok edilen sinema ve tiyatrolara içimiz yanarken, Anadolu Yakası’nın göz bebeği Kadıköy’ün merkez noktasını temsil eden Rexx Sineması, varlığıyla sanat severleri bir nebze de olsa mutlu etmeyi başarıyor. Vizyon filmlerine ve festivallere ev sahipliği yapmasıyla tanıdığımız Rexx, son yıllarda Başka Sinema kapsamında gösterilen ödüllü, sanatsal değeri yüksek ve hatta bulunması zor filmleri de sinema severlerle buluşturmaya devam ediyor.
London Pub
Piri Çavuş Sokağın yeni haline bayılacaksınız! Rengarenk boyanmış mekanlar, farklı ve eğlenceli konseptleriyle Kadıköy’ün yeni gözdeleri olmayı başardılar. Bunlardan biri de kuşkusuz London Pub. Çalışanların güler yüzlü tavrı ve ilgisiyle dikkat çeken mekanın envaiçeşit alkol menüsü ile ambiyansına yakışır bir hizmet sunuyor.
Balık Pazarı
Kadıköy’ün tarihi dokusunu en çok koruyan yeri olan Balık Pazarı, çarşı olarak anılıyor. Balıkçılar, baharatçılar, manavlar ve restoranlarla cıvıl cıvıl bir yer olan Kadıköy Çarşı, İstanbul’un alışveriş kültürüne de ev sahipliği yapıyor.
Her şeyin en tazesini bulabileceğiniz Çarşı’da meyhanelerin yeri de bir başka. Sanat müziği tınıları eşliğinde, tezgahtan masanıza sunulan taptaze balıklar ve günlük hazırlanan mezeler Çarşı’daki meyhane kültürünü de yaşatmayı başarıyor.
Çiya Sofrası
İstanbul’da iyi lahmacun dendiğinde akla ilk gelen mekanlardan biri olan Çiya, yalnızca bir kebapçı olmaktan öteye geçip kendi mutfağını oluşturmuş bir restoran. Osmanlı ve Dünya Mutfağı’ndan envaiçeşit yemek bulabileceğiniz Çiya, Kadıköy Balık Pazarı’nda mutlaka uğramanız gereken nadide bir mekan.
Beyaz Fırın
Çarşı’da alışverişinizi yapmışsınız, dinlenmek ve yeniden enerji toplamak için de bir kahve ve tatlı birşeylere ihtiyacınız var; işte gideceğiniz yer Beyaz Fırın. Çarşı’nın hemen içerisinde, meydanda bulunan mekan, rengarenk vitrini, birbirinden lezzetli tatlıları ve seçim yapmakta zorlanacağınız zengin menüsüyle Kadıköy’ün ayrılmaz bir parçası. Dışarıda bulunan masalarında keyifle oturabilir ve dondurma seçeneklerine göz atabilirsiniz.
Ahmet Usta Islama Köftecisi
Adapazarı’na göç etmiş Rizeli bir ailenin, Adapazarı’na özgü bu enfes lezzeti öğrenmesi ve 1965’te İstanbul’a taşınmasıyla 7’den 70’e müdavimler kazanan Ahmet Usta Islama Köfte, Kadıköy’e yolunuz düştüğünde denemeniz gereken harika köfteler sunuyor. Köftelerin yağıyla bütünleşen ekmeklerle sunulan menülerde ayran ya da üzüm şırasını tavsiye ediyoruz.
Baylan
İstanbul’un en eski pastanesi kabul edilen Baylan, Beyoğlu ve Karaköy serüveninin ardından Kadıköy’deki günümüzün en meşhur mekanlarından biri haline gelen yerini alır. Bebek’te de bir şubesi bulunan Baylan’ın Kadıköy’deki restorasyonu yapılmış nostaljik mekanı hala popülaritesini koruyor.
Baylan’ın en meşhur tatlısı ise Cup Griye. Karamel ve krokanın dondurmayla enfes uyumuna hayran kalacağınız bu tatlıyı hala denemediyseniz ilk fırsatta Baylan’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Nostaljik pastalar ve çikolata kutularıyla bezenmiş mekan, tarihe yolculuk hissiyatı yaratıyor.
Kilisli Fiko
1981 yılında seyyar olarak kebapçılık yapan Fikret Özyer, zaman içerisinde Kadıköy’de adeta bir efsane haline gelmiş ve Anadolu Yakası’nın gece hayatına alkol sonrası, gece yarısı yemeklerinin ilk durağı olmayı başarmış. Müdavimleri arasında ünlü sanatçılar, sporcular ve siyasi simaların da olduğu nam-ı diyar Kilisli Fiko, vefatından sonra Haydarpaşa’daki mekanını oğullarına devrederek, yılların efsane lezzetlerini sürdürmeye devam ediyor. Dilimlenmiş ve kızarmış ekmeğin arasında servis edilen kebaplar, salaş mekanın dolup taşmasını sağlıyor.
Bop! Breakfast Of Pan
Kadıköy Yeldeğirmeni’nin henüz birkaç aylık mekanı Bop, kahvaltı konusundaki iddialı menüsüyle dikkat çekiyor. Dicle Elif Tez’in farklı sosları omletlerde kullanarak yarattığı fark ve Geleneksel Türk Kahvaltısı’na yaptığı modernize dokunuşlar, huzurlu mekanı ön plana çıkarmayı başarıyor.
Sakin bir sokakta bulunan Bop, arka tarafındaki bahçesiyle adeta şehirden izole bir ortam sağlıyor.
Tonton Efendi
Mekanın sahibi Selahattin Bey ile tanıştığınızda, Tonton Efendi isminin nereden geldiğini tam anlamıyla kavrayacağınız bu harika lokanta vegan yemekler arayanların en önemli durağı. Sağlıklı ev yemeklerini, hayvansal hiçbir ürün kullanmadan hazırlayan Tonton Efendi’de, ortama has yemek ve baharat karışımı koku oldukça iştah açıcı. Bu ortama bir de Selahattin Bey’in samimi sohbeti eklenince, gerçekten keyifli bir yemek garanti.
Boğa Heykeli
Kadıköy’de bir yer tarif edilecekse, o mutlaka Boğa’ya göre yapılır; bir buluşma gerçekleşecekse de o mutlaka Boğa’nın önünde gerçekleşir. 1860’larda Paris’te Fransız Heykeltraş Isidore Bonheur tarafından yapılan, Fransa, Almanya ve Osmanlı’ya uzanan yolculuğun ardından İstanbul’da köşk bahçesinde unutulmasından tutun da, ünlü bir otelin önünden Anadolu Yakası’nda uzunca süre gerçek yerini bulamamasına kadar başına gelmedik iş kalmayan Boğa Heykeli, 1987’de yerleştirildiği Kadıköy Altıyol’da gücün simgesini temsil etmeye devam ediyor.
Ankara Pastanesi
Bahariye Caddesi üzerinde zamanında açılan üç dükkandan biri olan Ankara Pastanesi, Mehmet Kutlu Gerez’e babasından miras kalmış. Anılara saygıyla ayakta kalmayı başarmış olan mekanın tarihi atmosferi sıcacık hisler uyandırıyor. Vitrinindeki çeşit çeşit nostaljik lezzetlere ise kayıtsız kalmak mümkün değil.
Kutlu Bey adeta dükkanının ilk günüymüş gibi misafirlerini karşılayıp sohbet ederken, mekanın yeni neşesi Papağan Şenol da ilginizi çekmek için bütün şirinliğini kullanacaktır. Dükkanın hemen yanındaki açık alanda Ankara Pastanesi’nin meşhur lezzetlerini çay ve kahve eşliğinde tadabilirsiniz.
Süreyya Operası
Eski İstanbul milletvekillerinden Süreyya İlmen yani Süreyya Paşa tarafından yaptırılıp 6 Mart 1927 tarihinde açılmış olan Opera, yıllar içerisinde sinema olarak kullanılmaya başlanmış. Kadıköy Belediyesi tarafından 2005 yılında kiralanıp restorasyonu yapılmaya başlanmış ve 2007 yılında yeniden opera binası olarak hizmete açılmıştır. Kadıköy’ün mihenk taşlarından olan Süreyya Operası, sanat alanında seyircisine başarılı işlerle ev sahipliği yapan önemli bir yerdir. Darısı AKM’nin başına!
Dürümcü Emmi
Kadıköy rehberi yapılır da Dürümcü Emmi’den bahsetmeden bu yazı bitirilir mi hiç! O dillere destan, kapılarda kuyruklar oluşmasına neden olan, Beyran Çorbası’yla şehrin dört bir köşesinden müdavimlerini ağırlayan adeta bir semt efsanesi. 1993’te Kadıköy’de hizmete başlayan ve 1999’da şimdiki yerine geçen Dürümcü Emmi hakkında daha detaylı bilgi için ''Bir Kadıköy Efsanesi: Dürümcü Emmi'' yazımızı okuyabilirsiniz.