Kitaplar insanların evcillerden sonra en yakın ve dilsiz dostları olabilirler. Sizi olduğunuz yerden alır başka alemlere götürürler. Bazen kendinizi bulursunuz bir kitabın sayfalarında bazen de kendinizi kaybedersiniz uçsuz bucaksız hikayelerin arasında. Aşkınızı, özlemlerinizi, acılarınızı ve çocukluğunuzu bulabildiğiniz kitaplar yazıldığı gibi hukuk, din, bilim ve astroloji gibi pek çok alanda ilgilinizi körükleyebileceğiniz kitaplar da yazılmakta. Bir de olmazsa olmaz kitaplar var ki son zamanlarda popülaritesini iyice arttırdı ve kendini ya 2.kez okutturdu ya da kitaplığımıza dahil olma şansı yakaladı. Biz de kendi deneyimlerimizden ve son zamanların sevilen kitaplarından yola çıkarak 5 sevilen kitabı sizler için özetledik. Okumadıklarınız varsa hemen okumaya başlamanızı tavsiye ediyoruz.
Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
Fotoğraf Kaynak: artfulliving.com.tr
Çoğunuzun okuduğunu düşündüğümüz bu harika roman kitaplığınızda ve hafızalarınızda mutlaka bulunmalı. Romanın ana karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi. Kitabın sayfalarında bazen içinde olmak isteyeceğiniz bazen de 'bu acıları ben göğüsleyebilir miydim?' diye kendinize soracağınız hayatlar yer alıyor. Hayatı boyunca çoğu şeye boyun eğmiş, haksızlığa bile uğrasa sesini çıkarmamış bir karakter olarak karşımıza çıkıyor Raif Efendi. Sevmediği bir kadın ile evlenerek hayatını pranga altına alıyor kendi elleriyle ve başkalarının istediği bir hayatın içinde oradan oraya savruluyor. Dertleşecek bir dostu olmadığı ve çok içine kapanık olduğu için bütün yaşadıklarını günlüğü ile paylaşıyor.
Babasının isteği sonrası gittiği Berlin’de içindeki sanat aşkını beslemek için gittiği galeride gördüğü tablo ile başlıyor her şey. İçinde uyandırdığı hisler sonucunda sürekli tabloyu görmeye giden Raif Efendi bir gün tablonun sahibesi Maria Puder ile tanışıyor ve dünyası o günden sonra asla eskisi gibi olmuyor. Raif kendini Maria Puder’e kaptırır ve Maria’nın dominant karakteri ile Raif’in naifliği birbirini tamamlar. Uzun süre arkadaşlıklarına da ilk adımı bu şekilde atarlar ta ki Raif Efendi babasının öldüğü haberini alıp, Havran’a dönene kadar.
Raif Bey ve Maria bir süre bu uzaklığı aşmak için mektuplaşırlar ancak Raif Efendi bir süre sonra mektuplarına cevap alamamaya başlar. Sonrasında sebebini öğrense de Raif Efendi’nin bu dünyada pek zamanı kalmamıştır. Yaşadıklarının tek tanığı olan defterinin ise o bu dünyadan gittiğinde yakılmasını arzu etmektedir. Bunun için bir iş arkadaşını görevlendirir ve romanın sırları burada çözülmeye başlar.
Bu şahane romanın devamını kendiniz okumalı ve bu gizemli, aşk dolu dünyada kendinize bir yer bulmalısınız. Havaların ısındığı şu günlerde 'İstanbul’daki 3.Dalga Kahveciler' listemizi okuyarak ilginizi çeken bir mekan bulabilir ve kahveler eşliğinde bu hikayenin karakterleri ile yola çıkabilirsiniz.
Orhan Pamuk - Kırmızı Saçlı Kadın
Fotoğraf Kaynak: haberekspres.com
Yazarın son çıkan romanı olan bu kitabın anlattıkları alıştıklarımızın dışında. Günümüzden yüzyıllar önce yazılmış efsanevi hikayeleri derleyerek bir kitap hazırlamış Orhan Pamuk.
1980’li yılların başında annesi ile İstanbul’da yaşayan bir lise öğrenicisi, Cem. Babası aslına hayatta ama bir soğukluk var aralarında. Cem yine de her gün yemek götürüyor eczane işleten babasına. Beraber geçirdikleri zamanlarda bu yemek götürmelerden ibaret oluyor. Cem bu kısa aralıklarda babası ile konuşmak ve merak ettiği şeyleri ondan öğrenmek istiyor. Ancak bu öğrenmeye aç çocuk bir gün annesini ağlarken görüyor ve sebebini sorduğunda bir daha babasının gelmeyeceğini öğreniyor. Bundan sonra ne öğrenme açlığına çare bulabiliyor ne de babasını görebiliyor. Hatta babasının kazandığı para artık olmadığı için Cem çalışmak zorunda kalıyor ve hayatın yükünü omuzlarına alıyor. Önce bir kitabevi oluyor parasını kazandığı yer sonra kuyumculuk işine başlıyor.
Kuyumculuk yaptığı sırada patronu Hayri Bey, kendisi bir iş adamı ve tekstil fabrikası kurmak içindeki son heves. Ancak bu fabrikayı kurmak için öncelikle arazide su olup olmadığını öğrenmesi gerekiyor ve bunun içinde, o dönemde sondaj çalışması yapacak teknoloji olmadığı için, 10 15 metrelik kuyular kazarak su bekliyorlardı. Eğer su çıkarsa sonuç olarak büyük bir kazanç elde ediyorlardı. Hayri Bey bu görevi Mahmut Usta’ya vermişti ve Mahmut Usta insanın aklına hayaline gelmeyecek yerlerden su çıkarması ile ünlüydü. Ustanın Ali isimli bir çırağı vardı yeni Çırağı ise Cem’di. Mahmut Usta, Cem’i kısa süre de çok sevdi ve Cem’de onu babası gibi görmeye başlamıştı.
Günler geçmiş kazılan kuyudan su çıkmamıştı. Cem bu sırada kırmızlı saçlı bir kadınla karşılaştı ve Ali bu sırada işten ayrıldı.Ve olaylar bundan sonra gelişmeye başladı. Esrarengiz olayların tam ortasına dalmak için kitabı okumaya hemen başlamanızı öneriyoruz.
Stephen King - Zamanın Kısa Tarihi
Fotoğraf Kaynak: okuryazar.tv
İlk basıldığı yıl 1988 olan bu kitap günümüzde bilimsel alanda yazılmış bir başyapıt olarak adlandırılacak cinsten. Kitap toplamda kırk dile çevrildi ve 9 milyonun üzerinde baskı ile uluslararası bir üne kavuştu. Bize de bu güzel hikayeyi biraz özetlemek size ise tamamını okumak düştü.
Kitap evrenin doğası hakkında o dönem öğrenilen en güncel bilgilere göre yazılmış. O günden bu güne yaşanan gelişmeleri bilen bir nesil olarak kitabı okumak teknoloji konusunda ne kadar ilerlediğimizin canlı kanıtı olacak. Kitabı okurken Hawking’in ne kadar ileri görüşlü olduğunu görecek ve çok şaşıracaksınız. Kaleme aldığı özgür metinleri ile kendisinin son araştırmasından ve gözlemlerinden edindiğimiz yeni bilgileri öğrenme arzumuza destek olmakla kalmayan Hawking, kitabın son baskısına yeni bir önsöz yazdı ve kitaba solucan delikleri ve zaman yolculuğu hakkında tüyler ürpertecek yeni bilgiler ekleyerek kitabını güncelledi. Bu son baskıyı kesinlikle okumalı ve Hawking hayranlığınızı katlamalı ya da ona karşı hayranlık duygusu oluşturmalısınız.
İlber Ortaylı - Türklerin Tarihi 2
Fotoğraf Kaynak: dr.com.tr
Damarımızda akan en güçlü kanı, Türklüğümüzü konu alan birinci kitabından sonra devamı olarak 2. kitabını yazdı İlber Ortaylı. Anadolu bozkırlardan Avrupa’ya uzanan bir başucu kitabı yazdı, bize de övünerek okumak kaldı.
Marmara’da küçük bir beylik olarak doğan ve gelişen Türk İmparatorluğunun 150 yıl geçmeden Balkanlar ve Ege’de hakimiyet kurarak Akdeniz dünyasının son muhteşem İmparatorluğu olma ve üç kıtaya yayılmasını konu ediniyor kitap.
İki karanın ve iki denizin hükümdarı olan Fatih Sultan Mehmet’in dünyasına tanık olacak ve 15. yüzyılın bilinmeyenlerini öğreneceksiniz. Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da, sayıları yirmiyi aşan çeşitli dil, din, ırk ve siyasi rejime sahip lan ülkemizin tarihini okuma fırsatı yakalayacaksınız. Türk tarihine sultan olmuş kişilerin başarılarını görecek ve harp teknikleri ile Rönesans dönemine kadar Türk teknikleri ile savaşmış, dünyanın en güçlü ordusunu tanıyacak ve son Roma İmparatorluğu’nun nasıl kurulduğuna tanıklık edeceksiniz.
Bu tarih dolu romanı, Keyifle Kitap Okunabilecek Kafeler listesinden seçeceğiniz huzur dolu kafelerden birinde okumaya hemen başlamanızı tavsiye ederiz.
Yonca Eldener - Göbekli Tepe Muhafızı
Fotoğraf Kaynak: hobidik.net
İnsanlık tarihini değiştirdiği düşünülen Göbekli Tepe’den esinlenerek yazdığı kitabı ile tarih kokan bir tepeyi teknoloji ile buluşturdu Yonca Eldener. Eğer hackerlık gibi teknoloji içeren terimlere biraz ilginiz varsa ve macera seviyorsanız kitabı hemen okumaya başlamalısınız. İlk sayfasını okumaya başladığınız andan itibaren elinizden bırakamayacağınıza eminiz. Eğer yazar ve kitap hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz, mekanları, kitapseverleri ve yazarları bir araya getirdiğimiz mekan.com Kitap Kulübü'müz ile gerçekleştirdiğimiz şahane 'mekan.com Kitap Kulübü, ''Göbekli Tepe Muhafızı''yla Tarihi Pano Şaraphanesi'ndeydi' yazımızı okuyarak hem Pano Şaraphanesi hem de yazar ve kitap hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
‘Göbekli Tepe kendi gücünün farkına varan insanoğlunun doğanın parçası olmaktan çıkıp ona hükmetmeye giden yolu açtığı yerdir. Köklerini arayan her insanın yolu buradan geçecektir çünkü insanın dönüşümünün temelleri bu coğrafyada atılmıştır. Göbekli Tepe’nin avcıları, tarım devrimiyle kaderi geri dönülemez biçimde değişen insanın toprağa bağlandıkça ondan kopuşunun hikayesini fısıldamaktadır. Tapınakları ise nereden başladığımızı soranlara, evrenin hakimi değil parçası olduğumuzu ve hepimizin bir olduğunu hatırlatmak üzere binlerce ıllık uykusundan uyanmıştır. Dikilitaşlarına nakış gibi işlenmiş semboller, bize bambaşka bir tarih anlatmaktadır. ‘ diyen Yonca Eldener bizi sürükleyici bir hikayenin tam ortasına bırakıyor.
Dilbilimci bir anneye sahip olan Kamil annesini Milas Musevi Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurluyor. Hayatı bu üzücü olaydan sonradan Harran’da satın almak istediği bir ev ile alt üst oluyor. Milas yakınlarında evin sahibi ile konuluyor ve daha sonra adamın cesedi o yere yakın bir bölgede bulunuyor ve adam ile son konuşan kişi Kamil! Şartlı şekilde tahliye olduktan sonra kendini bir odaya kapatan ve bilgisayar korsanı olmasının verdiği yetenekleri konuşturarak şifreleri bir bir çözmeye başlayan Kamil’in yolu Göbekli Tepe’ye çıkar. Peki nedir bu Göbekli Tepe? Tüm sırlar ve Göbekli Tepe’nin bilgileri kitabın içerisinde saklı.