info@mekan.com

Teppanyaki Alaturka Tecrübesi

17 Haziran 2014
Teppanyaki Alaturka Tecrübesi

Bir restorana gitmek artık sadece değişik tatlar denemek, farklı kokteyller içmekten öte başlı başına farklı bir tecrübe, deneyim olma yolunda ilerliyor. Deneyim diyorsam gerçek deneyimden bahsediyorum… Öyle “keyifli bir ortamda oturdum, yemeğimi yedim, şarabımı yudumladım” değil. Artık menüdeki yemeklere değil, direk “tecrübe”ye para verir olduk. Bu yüzden olsa gerek son zamanlarda İstanbul’da sık sık karşıma çıkan bir konsept de “Karanlıkta Yemek” örneğin.

Artık yemeğe gitmek, tiyatroya, sinemaya, baleye, bir sanat galerisine gitmek gibi… 
Yemeğin de bir sanat olduğunu düşünen Deli Heights‘a göre, bu kötü bir şey de sayılmaz :)
 
Benim için deneyim restoranları furyası Go Mongo ile başladı. Ya da ben onunla başladım diyebilirim. Yemeğinizin malzemelerini teker teker ve çiğ halde seçiyor olmak o zamanlar (Go Mongo’nun ilk açıldığı zamanlar) pek aşina olmadığım bir konseptti. Bir kere gittim, bir daha da gidemedim. Etle çok aram olmadığını daha önce belirtmiştim. Eti bir de çiğ görmek benim tahammüllerimin dışında maalesef. Ama çoğu kişinin bu tecrübeden oldukça hoşlandığını biliyor ve tavsiye ediyorum.
 
Tecrübe restoranı diye nitelendireceklerimin arasında bir de Nusret var. Büyük bir kırmızı et fanı olmadığım için izninizle bunu da es geçiyorum. 
 
Gelelim bu yazının asıl konusuna: Teppanyaki Alaturka, Etiler
 
Image
 
Japoncada “demir tabak” anlamına gelen teppan ve ızgaralanıp az yağda pişmiş anlamındaki “yaki” (evet, bu tanımlamaya karşılık gelen tek bir kelimeye sahipler!) bir araya gelip Teppanyaki olmuş. Alaturka’nın nereden geldiğini açıklamaya gerek yok sanırım. :)
 
Kocaman bir masanın etrafında oturuyorsunuz ve ortada şefin yemekleri adeta bir şov şeklinde yapışını izliyorsunuz. Yemeğiniz önünüzdeki sac ocakta pişip direk önünüze geliyor. Tecrübe dedikleri bu olsa gerek…
Image
 
Image
Bizim tercihimiz Karışık Tadım Menüsünden yana oluyor. (2 kadeh de şarap ile beraber kişi başı yaklaşık 100 TL)
Acılı ekşili çorbayla başlıyoruz. Acısı gayet güzel. Kalamar, ahtapot sote, kuzu pirzola, jumbo karides, beef roll ve son olarak da lahos fileto teker teker önümüzde hazırlanarak masaya geliyor. Hepsi gerçekten tadımlık, ama çeşitlilik sayesinde oldukça doyurucu oluyor. Favorim kesinlikle ahtapot. Lahos ve beef roll da onu takip ediyor.
 
Image
 
 Tatlıya geldiğimizde Alaturka Trüf, Çikolata Şelalesi ve Ananaslı dondurma arasında tercih yapmamız gerekiyor. Çok zor olmuyor, ananası seçiyoruz. 
 
Image
 
Image
 
İşte esas şov o an başlıyor. Minicik bir dondurma için kocaman bir alev… 
Nasıl yapıldığını izledikten sonra tüm yemekler daha bir lezzetli geliyor, keyif veriyor…
 
Teppanyaki biraz aklımı karıştırdı. Kesinlikle gidip denemeye değer, hem lezzet, hem atmosfer hem de sunum kusursuz. Ama bir kez daha gideyim de yiyeyim der miyim emin değilim. Gittiğim müzeye bir daha gitmemek, izlediğim filmi bir kere daha izlememek gibi bir şey. Beni oraya ikinci kez götürecek şeyin tecrübe değil de artık sadece “lezzet” olması gerekir. Yemekler her ne kadar çok güzelse de “başka yerde bulamam” diyeceğim kadar değil. Ama yine gitmeyi çok istiyorum. 
Buldum buldum! Bahanem hazır!  Bir dahaki sefere de Sushilerini denemeye gideceğim.
Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Kanyon AVM'de Nisan ayında açılan ve sinemanın üst katında bulunan Suvla, uzun zamandır adını sık sık duyduğum ve görüp yemeklerini denemek için fırsat aradığım bir mekandı. ''Şefler Ve İmza Yemekleri'' bölümümüzde, bu yıl bitmeden…
Geçtiğimiz aylarda, ilk defa sokak lezzetleri Michelin yıldızına layık görüldü! Michelin yıldızı, bir şefin alabileceği en büyük ayrıcalıklardan biridir. Öyle ki bu yıldız uğruna kendini paralayanlar, takıntı haline getirenler ve hatta alamadığında intihar ede…
Alıştığımız geleneksel meyhanelerden sıkılıp yeni arayışlara girdiğimiz şu sıralar canımız işletmeciler işe koyuldu ve yeni nesil meyhane konseptini hayata geçirdiler. Dekorasyonu, menüdeki enfes ve modernize edilmiş lezzetleri ve olmazsa olmaz müzikleriyle baştan aşağı yenilenmiş b…
Türk Mutfağı'nın baş tacı yemeği olan kebabın belki de en sevdiğimiz hali olan İskender'in hikayesini hiç merak ettiniz mi? Peki Bursa'da başlayıp önce Türkiye'de, daha sonra da dünyanın pek çok yerinde lezzetiyle kendisine yer bulan Döner'i…
​Sevdikleriyle birlikte uzun uzadıya ve keyfini çıkara çıkara yapılan bir brunch'ı kim istemez ki? Tüm ailenin buluştuğu o güzel masalarda pazar gününün en güzel etkinliği gerçekleşir. Bu pazar brunch rotanızı bu listeden belirleyin! Backyard…
Güzeller güzeli Moda, baharın gelişiyle renkten renge bürünürken, en keyifli kahvaltılara da ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Moda’nın sakin sokaklarında açılmış ve kısa sürede oldukça beğenilmiş en iyi kahvaltı mekanlarını tanımaya hazır mısınız? …
İstanbul'da şu soğuk günlerde rahatça nefes alabileceğimiz tek rotamız Boğaz. Boğaz manzarasına karşı keyif dolu vakitler geçirebileceğiniz oldukça uygun fiyatlı, cep yakmayan mekanları sizler için derledik. Saat Kule Cafe Boğaz manzarası ve Dolmabahç…
Karaköy’den tanıdığımız Dem, yepyeni şubesini Moda’da açtı! Çay tutkunlarının vazgeçilmez adresi olan Dem, Anadolu Yakası’na ferah bir nefes getirdi. Renkli dekoru, geniş çay menüsü ve taptaze atıştırmalıklarıyla eşsiz bir deneyim vaat edi…
Dansı, sanatı, açık hava müzesi niteliğindeki şehirleri ve tabi ki Gaudi’nin efsane eserleriyle sık sık andığımız İspanya, son dönemlerde mutfağıyla da kendini göstermeye başladı. Aslında köklü bir mutfak kültürü olan İspanyolların yemekleri dendi…
Ramazan’da oruçlu haldeyken hafta içi işle güçle bir şekilde zaman hızla geçiyor. Fakat hafta sonları, uzun yaz günlerinin de rehavetiyle bir türlü akşam olmak bilmiyor. Boş olan mide kan şekerini düşürdüğü için enerjim…
İLGİLİ MEKANLAR
#
Mobil ile Her Yer Elinin Altında!
Yoldayken acıktığında ya da yeni mekanlar görmek istediğinde mekan.com uygulamasını kullanarak sana en yakın mekanları keşfet!
#
Restoran Paneli İşletmenizi internete taşıyın,
milyonlarca kişiye ulaşın!
HEMEN KAYIT OLUN