One Love Festival 13

One Love Festival, 14-15 Haziran tarihlerinde Parkorman’da gerçekleşecek.

Bu yıl 13'üncüsü, 14-15 Haziran tarihlerinde Parkorman’da gerçekleştirilecek olan ve bugüne kadar 80'den fazla grubu, 1.500'den fazla sanatçıyı ağırlayan festival, müzikseverleri dünyaca ünlü grup ve sanatçılarla buluşturmaya 2014'te de hız kesmeden devam edecek. 

Bugüne kadar 175 binden fazla müzikseveri, 80’den fazla grubu, 1.500’den fazla sanatçıyı ağırlayan, sıcak yaz günlerinin gelenekselleşen habercisi “One Love Festival ile Birlikte Hayata” iki gün boyunca festivalcileri kaliteli müziğin yanı sıra güneşe, doğaya, geceye ve eğlenceye doyuracak ve tüm gün sürecek aktivitelerle keyifli bir hafta sonu yaşatacak.

One Love Festival ile Birlikte Hayata'nın sanatçı bilgileri önümüzdeki günlerde açıklanmaya başlanacak. Muhteşem bir festival deneyimi ve sürprizlerle dolu bir program için beklemede kalın...

One Love Clubhouse!
Madem eğlenmeye geldiniz, öyleyse sonuna kadar eğlenin. One Love'ı bu kez Clubhouse'ta yaşamaya ne dersiniz? "Yerim dar" dedirtmeyen özel dans pisti, eğlenmekten yorulduğunuzda sizi bekleyen koltuklar ve dinlenme alanı. İştahınızı açacak özel yemek alanı ve barı ve herşeyden ötesi şehrin içinde ama şehirden uzak hissedeceğiniz yeşillik ve dağ evi ortamı, rahat rahat aynaya bakabileceğiniz, uğramaya üşenmeyeceğiniz özel WC.

Hepsi ve daha sürprizlisi burada! Clubhouse'a gelirseniz, One Love'a biraz daha aşık olabilirsiniz.

Clubhouse biletleri, 16 Nisan’da sınırlı sayıda satışta olacak.

Festivalin Bu Yılki Konukları; 

1. Gün: Basement Jaxx, Mogwai, Oh Land, Modeselektor DJ set, Jaguar Skills, Gunesta.
2. Gün: Moderat, Bonobo, Mø, Omar Souleyman, Bubituzak, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Oldies But Goldies, Mabbas, Style-Ist, Cowboys & Aliens ve sürpriz yerli isimler.

Basement Jaxx ismini alan Felix Burton ve Simon Ratcliffe ikilisi, dans müziği tarihinin efsanevi ikililerinden Masters At Work’ün pek bilinmeyen bir plağı üzerine yapılan sohbet sayesinde tanıştı. Basement Jaxx’in çok basit bir amacı vardı: Kendi çılgın müzk zevklerini yansıtan plaklar doldurmak ve daha da çılgın partiler vermek. Dans pistini kasıp kavuran performanslarıyla Londralı elektronik müzik severlere kendini sevdiren Basement Jaxx, 1999 yılında yayınlanan ilk albümü “Remedy” ile uluslararası başarıya ulaştı. Remedy’den bu yana toplam altı muhteşem albüme imza atan, reggae, punk, funk, latin ve techno gibi bir çok farklı türü rahatça buluşturabilen bir tarzla elektronik dans müziği alemini kasıp kavuran, iki defa BRIT ödülüne bir defa da Grammy ödülüne layık görülen Basement Jaxx ikilisi festival sahnesini sallayacak.

Jaguar Skills, ninja kılığına bürünerek gerçek kimliği ile ilgili bütün detayları bir sır gibi sakladı ve müzik dünyasının en gizemli isimlerinden biri haline geldi. Jaguar Skills’in hikayesine dair bir çok detay gizemini korumaya devam ediyor. Onunla ilgili emin olunan tek hikaye şu:  DJ’liğe Londra’daki Dream Bags Jaguar Shoes adlı klüpte başladı. Sonrasında bir kaç seneliğine Ibiza’ya gitti ve orada partiler verdi. Bir kaç sene sonra, gücüne güç katmış olarak İngiltere’ye döndü ve BBC Radio 1’de yayınlanan kopyala-yapıştır tarzı miksleriyle sesini çok geniş kitlelere duyurdu. Bugünse dünyanın bir çok yerinde yayınlanan tarzdan tarza atlayan mixtape’leri ve Drum&Bass, Dubstep ve Hip-Hop odaklı canlı şovlarıyla, Ninja yeteneklerini insanlığın iyiliği için kullanmaya devam ediyor. Jaguar Skills, One Love Festival 13 ile Birlikte Hayata sahnesinde unutulmaz bir performansa imza atacak.

Nanna Øland Fabricius, nam-ı diğer Oh Land, henüz 16 yaşındayken, balerin olma hayalinin peşinden gidebilmek için New York'a yerleşmek istediğini ailesine söyledi. Ancak ailesini bu konuda ikna edemeyen Nanna, İsveç Kraliyet Bale Okulu’na kaydoldu. Bu dönemde geçirdiği bir kaza nedeniyle dans kariyerine erken veda etmek zorunda kalan Nanna, kazanın ardından zamanını kendine besteler yaparak geçirdi. Bugün, Nanna Øland Fabricius ya da bilinen adıyla Oh Land, dinleyenleri bir rüyadaymış gibi hissettiren sesi ve renkli synth melodileriyle dolu 3 albümüyle, en sevilen yeni electro-pop şarkıcısı olma yolunda hızla ilerliyor. Oh Land,  “One Love Festival 13 ile Birlikte Hayata” sahnesinde benzersiz melodileriyle dinleyenleri büyüleyecek.

Modeselektor ikilisi Gernot Bronsert ve Sebastian Szary, günümüz sanatçıları “sınırları yıkan” terimini sahiplenmek için ellerinden geleni yaparken, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılışına tanıklık etmiş bir jenerasyonun çocukları olarak, kültürel savaşın içinde yetişen ve sınırları zorlayan bir ikili... Zincirinden boşalan hayvanlar gibi özgürlüğüne kavuşan Berlin, ikiliye her şeyin mümkün olabileceğini göstermiş. Absürtlüğün gücünü yansıtan bu iki Doğu Berlinli, 1995 yılında güçlerini birleştirerek çeşitli mekanlarda DJ’lik yapmaya başladı. 2001’de BPitch Control adlı plak şirketi kurucusu Ellen Allien ile tanıştıklarında çoktan bir sonraki albümleri için imzaya oturmuşlardı. Düzinelerce single, remix, EP ve yıllar süren turnelerden sonra ilk albümleri olan “Hello Mom!” 2005’te yayınlandı ve dünyaya sınırları yıkan müzikal bir deneyim sundu. İkinci albümleri “Happy Birthday!” sonrasında tüm dünya; grime, techno, dubstep, acid, hip-hop ve elektro ritimlerinin gözler önüne serilişini izledi. 2008’deki ödül töreninde Beatport’un Modeselektor’ü “En iyi dubstep ve Grime sanatçısı” olarak ödüllendirmesi de tesadüf değildi. Tüm bu başarılardan sonra Modeselektor, Ellen Allien ve Radiohead ile yollara düştü ve tekrar Berlin’e döndüklerinde onları yepyeni bir sürpriz bekliyordu. İkili Apparat ile birleşerek 2009 yılında analog bir albüm yayınladı. Günümüz festival dünyasının en çok aranan isimleri arasında yer alan efsane üçlü, One Love Festival 13 ile Birlikte Hayata’da müzikseverleri coşturacak.

Moderat, derin tınılara hükmeden grup Modeselektor’un yaramaz çocukları Gernot Bronsert ve Sebastian Szary’ın, Apparat adıyla tanıdığımız Berlinli müzisyen Sascha Ring ile ilk kez 2002’de bir araya gelmesiyle kuruldu. O yıllarda Berlin müzik sahnesinin tanınan isimlerinden olan üçlü, birlikte stüdyoya girdi ve karışık ritimler ile kaotik bas tınılarının bir kolajı olan Auf Kosten der Gesundheit EP’sini yayınladı. Böylelikle Modeselektor ve Apparat’ın zıt seslerinden Moderat doğmuş oldu. Kişisel işleriyle elektronik müzik dünyasında fırtınalar estirmeye devam eden üçlünün bir sonraki buluşması altı sene sonra oldu. Bu süre içinde Modeselektor ekibi, Hello Mom! ve Happy Birthday! albümlerini yayınlayarak dünya çapında başarıya ulaştı, festival sahnelerinin aranan grubu oldıu. Apparat ise Orhestra of Bubbles ve Walls adındaki iki başarılı albümle yeraltı elektronik müzik dünyasını sallamaya devam etti. Gernot, Sebastian ve Sascha’nın 2008’de tekrar bir araya gelmesiyle, Moderat’ın ilk albümünün tohumları atıldı. Bu albümde, daha önce buluşmalarına imkansız gözüyle bakılan iki güç yan yana gelmişti. Bu zıt birliktelik, dünya çapında öyle bir başarıya ulaştı ki Moderat’ın iki ay sürmesi planlanan turnesi iki sene sürdü. Modeselektor’un dudak uçuklatan bas tınıları ve Apparat’ın şehvetli melodilerini buluşturan Moderat hafızalara kazınacak bir festival deneyimi yaşatacak. 

Simon Green, diğer adıyla Bonobo, 5 albüm, sayısız turne ve sıradışı üretkenliğiyle, sessiz ve derinden ilerleyerek elektronik müzik dünyasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. Bonobo adıyla ilk çıkışını 1999 yılında, When Shaped Join Together albümünde yer alan Terrapin adlı parçayla yapan müzisyen, 2001 yılında, kendisine "downtempo’nun yeni öncüsü" unvanını kazandıran ilk albümü Animal Magic’i müzikseverlere sundu. 2003, 2006 ve 2010 yıllarındaki 3 başarılı albümün ardından, 2013’te, elektronik müziğin günümüzde geldiği noktayı sergileyen son albümü The North Borders'ı yayınladı. Bonobo, yarattığı müziğin zengin dokusu, duygusal etkisi ve derinliğiyle, One Love Festival ile Birlikte Hayata sahnesinde melodik dehasını konuşturarak, etkileyici bir elektronik müzik performansına imza atacak. 

MØ, diğer adıyla Karen Marie Ørsted, pop müzik dünyasında giderek daha az duyulan sözlerden biri olan Girl Power'ı geri getirmeye kararlı bir sanatçı olarak tanımlanıyor. Satın aldığı ilk albümden bu yana adını müzik dünyasına altın harflerle kazımayı hayal eden Karen Marie Ørsted, her geçen gün synth-pop'un yeni kraliçesi olmaya daha da yaklaşıyor. Hip-hop ve punk tavrını buluşturan karmaşık parçalarla yola çıkan, zamanla çok daha oturaklı bir elektronik pop tarzına yönelen MØ, asi tavrından ödün vermeden oluşturuğu elektronika esintili parçalarıyla, Pitchfork, Hypertrack ve NME gibi devlerin dikkatini çekti. Yayınladığı Bikini Daze EP'si ve No Mythologies to Follow albümü ile dinleyenleri büyüleyen MØ, sıradışı ses rengi ve aykırı sözlerle bezeli elektronik parçalarıyla festivalcileri coşturacak.

Omar Souleyman, 1966 yılında doğduğu Suriye’nin kuzey doğusundaki Resulayn kasabasında buzuki, rebab ve Suriye halk müziğinin zengin melodileriyle tanıştı. 1996’da klavyeci bestekar Rizan Sa’id ile güçlerini birleştirerek, müziğini elektronik seslerle buluşturan ve bu sayede daha sert, hızlı, gürültülü ve heyecanlı bir tarz yakalayan Souleyman, kısa sürede bölgede düğünlerin aranan ismi haline geldi. Bugüne kadar 500’den fazla video kaydın ve birçok YouTube videosunun baş kahramanı olan Souleyman, 2011’de Glastonbury Festivali’nin sürpriz headliner’ı olarak ve Aralık 2013’te Norveç’te düzenlenen Nobel Barış Ödülleri töreninde sahne alarak dikkatleri üzerine çekti. Orta Doğu’da düğünlerde ve şenliklerde çalınan müzikleri baştan yaratan, Shaabi tınılarını vahşi Dabke ritimleriyle buluşturduğu “Suriyeli Techno” olarak tanımlanan müziğini uluslararası festivallere taşıyarak Damon Albarn ve Björk gibi isimlerin radarına takılan Omar Souleyman, festivalcilere alışık olmadıkları, çılgın bir eğlence vadediyor.