Brunelle'nin menüsünü incelediğimde ağırlığın deniz ürünlerinde olduğunu gördüm. En çok merak ettiğim de baklava hamuruna sarılı levreğiydi.
Başlangıç olarak şarap sosunda bekletilmiş somon tartare, avakado püresi ve mango sorbesinin tadına baktık, benim menüde en çok beğendiğim yemek buydu. Sorbenin tatlı ekşiliği ile somonun uyumunu çok beğendim. Kesinlikle bir kere daha gidip tartaresini yemek istiyorum. İkinci olarakta deniz mahsullü risottosunun tadına baktım. Çok risotto hayranı olmadığım için ne olumlu ne de olumsuz yorum yapabileceğim ancak diğer restoranlarda yediğim risottolardan farklı değildi. Ana yemek olarakta baklava hamuruna sarılı levreğin tadına baktım, beklediğimden daha farklıydı ancak altındaki havuç dilimleri ile yapılmış sosla birlikte uyumunu beğendim, sunumda yanında portakallı vodka ikram ediyorlar. Tatlı olarakta Crem brulee tartının tadına baktım. Crem brulee ile tart arasında kalmış bir tatlıydı ancak daha çok tart yönü ağır basmıştı, sunumu gerçekten çok başarılıydı. Genel olarak restoranın ambiyansı iş yemeklerini kaldırabilecek ve yaş ortalaması bakımından da bence biraz olgun bir ortam. Çalan şarkılarda ortama göre biraz hareketli geldi.
Şık bir akşam yemeği ve deniz ürünleri sevenlerin tercih edebileceği, ya da peynir tabağı ile şarap söylenebilinecek bir yer.9 yıl önce
Uzun zamandır gitmek istediğim bir yerdi sonunda gidebildim. Konum olarak çok merkezi. Restoran gercekten çok şık, akşam ışıkları daha da kısıyorlar gerçekten harika bir atmosfere sahip. Yemeklere gelince başlangıç olarak kesinlikle Bonfile sushi'yi öneririm. Parmesan yatağında pişmiş bonfile ruloları , yanında wasabi ve soya sosuyla geliyor.
Ana yemeklerde ise eger değişik tatlara açıksanız siyah kraliçe size göre, ev yapımı makarnayı siyah kalamar mürekkebi ile renklendirmişler aroma katıyor.
Eger et yemek istiyorsanız ızgara lokum, yoğurtlu kebabi ya da beefstragonoff'u tavsiye ediyorum. Aralarında en çok beefstragonoff hoşuma gitti. Yemeklerin yanındaki garnitürleri beğendim, tatlı patates puresi ve mantarlar yumuşacık , tatlıydı.
Tatlı olarakta eger çikolata yerine meyve seven bir insansanız kesinlikle "Red Velvet" yemenizi öneririm, dogal meyvelerle yapılan bu pasta tam size gore. Eger benim gibi yogun tatlı seviyorsanız kesinlikle oreolu cheesecake yemelisiniz. Yanında ekstra çikolata sosuyla geliyor, yediğim en güzel oreolu cheesecake diyebilirim. Memnun kalmadigim hiç bir şey olmadığı için tam puan veriyorum. Bağdat Caddesinde tercih edilebilecek en güzel restoranlardan biri olduğunu düşünüyorum.9 yıl önce
Ben burayı nasıl daha önce keşfedemimişim inan ki bilmiyorum. Öncelikle tatlı menüsü bana La Vie En Rose'u hatırlattı tek fark, oradaki ukala servis elemanları yerine burada sıcakkanlı ,çok yardımcı çalışanlarının olması. Özellikle Mert ve Emrah Bey, bizlere tatlı ve kahve tercihimizde çok yardımcı oldular. Tatlı olarak Mert Bey'in önerisi ile Agatha Zero tercih ettim, Pataşu kek, pastacı kreması ve frambuaz taneleriyle eritilmiş çikolata var içinde. Gerçekten mükemmeldi! Her bir çatalda o kadar beğendim ki! Diğer tatlılar acaba nasıl diye düşündürdü.
Kahve olarak Chemex tercih ettik, Emrah bey Chemex kahvenin özelliklerini bize anlattı, çok zor bulunan bu kahveyi özel kalın Alman filtresi ile 3 dakika demleme yöntemi ile hazırlanıyor. Ben kahveye hemen süt atan bir insan olmama rağmen, bu kahveyi sütsüz içtim ve aroması daha önce içtiğim kahvelerden çok farklıydı. Kesinlikle tavsiye ediyorum.9 yıl önce
Kucuklugumden beri her yil Istanbul'a geldigimizde burada tavuk gogsu yemeden donmezdik. Eski tarihi yerini daha cok severdim. Ancak lezzet hala ayni. Yeni yeri gayet buyuk 3 katli olmasi lazim. Servis cok hizli, turistler tarafindan da populer.9 yıl önce
Adı nam salmış olan Şenol Kolcuoğlu'na öncelikle artan yemekleri sokak hayvanlarına verdikleri için teşekkür ediyorum. Yemeklere gelecek olursam, gerçekten buradan doymadan çıkmak imkansız. Ben alkolsüz fiks menü 60 TL ödedim. Mezeler de yok yok, size tavsiye çok aç olsanız bile kendinizi tutun ve ana yemeğe saklayın. Mezelerde en başarılı bulduğum humustu. Ana yemek olarak kişi sayısına göre metrelik kebap geliyor. Et olarak, adana kebap(bence acısızdı), beyti, tavuk vb. etler geliyor. En sonunda da meyveler ve tatlılar yine çok çeşit. Ancak... Bütünsel olarak her şey çok güzel ancak, yemekleri tek tek ele alırsak tatları ne yazık ki tatmin ettiğini söyleyemem. Çok detay düşünmezseniz keyifli bir akşam geçirmeniz garanti. Bir de fotoğraf makinasından fotoğrafımızı çekmesini rica ettiğimiz servis elemanı çekmedi çünkü içeride fotoğrafçı fotoğrafınızı çekip satmak istiyor. Bence bu yanlış bir sistem hem benim fotoğraf makinamla çekip, hem de kendi makinaları ile de çekebilirlerdi.9 yıl önce
Takip Et
Başlangıç olarak şarap sosunda bekletilmiş somon tartare, avakado püresi ve mango sorbesinin tadına baktık, benim menüde en çok beğendiğim yemek buydu. Sorbenin tatlı ekşiliği ile somonun uyumunu çok beğendim. Kesinlikle bir kere daha gidip tartaresini yemek istiyorum. İkinci olarakta deniz mahsullü risottosunun tadına baktım. Çok risotto hayranı olmadığım için ne olumlu ne de olumsuz yorum yapabileceğim ancak diğer restoranlarda yediğim risottolardan farklı değildi. Ana yemek olarakta baklava hamuruna sarılı levreğin tadına baktım, beklediğimden daha farklıydı ancak altındaki havuç dilimleri ile yapılmış sosla birlikte uyumunu beğendim, sunumda yanında portakallı vodka ikram ediyorlar. Tatlı olarakta Crem brulee tartının tadına baktım. Crem brulee ile tart arasında kalmış bir tatlıydı ancak daha çok tart yönü ağır basmıştı, sunumu gerçekten çok başarılıydı. Genel olarak restoranın ambiyansı iş yemeklerini kaldırabilecek ve yaş ortalaması bakımından da bence biraz olgun bir ortam. Çalan şarkılarda ortama göre biraz hareketli geldi.
Şık bir akşam yemeği ve deniz ürünleri sevenlerin tercih edebileceği, ya da peynir tabağı ile şarap söylenebilinecek bir yer. 9 yıl önce