"KanGurular 4. Tadım Etkinliğini yaptığımız "Karışma Sen" bizi çok memnun etti. Mekan ismiyle, atmosferiyle ve lezzetleriyle çok başka bir yer. Sanki İstanbul'da değil de başka bir yerdesiniz. Girişinde 1938 tarihinde kurulduğunu gösteren tabela fontlarıyla renkleriyle belki de o tarihten kaldığını anlatıyor. Cankurtaran'ın deniz manzarasına sahip mekan, hoş bir ambiyansa sahip. Önden hemen soğuk mezelerimiz aldık. Etrafına lahana sarılmış midye dolma muhteşemdi. Tarama herkesin yiyebileceği kıvam ve lezzetteydi. Uskumru,somon gravlaks ve ahtapot lezzetliydi. Ara sıcak olarak aldığımız ciğer ve karides uzun süredir yediklerimin içerisinde en iyilerdendi. Peynirli salata lezzetli, balıklar tam kıvamında pişirilmişti. Balıkların yanında ayrı tabaklarda, soğan ve patates püresi sunuldu. Bunların üstüne kabak tatlısı ve fırınlanmış helva harika gitti. En son ikram ettikleri vişne likörü de muhteşemdi. Bahsettiğimiz yemek ve alkollü içecekler ile 8 kişi 700 TL ödedik. Yakın zamanda gitmiş olmama rağmen lezzetlerini kısa zamanda özleyeceğim çok az mekan vardır. Burası da onların arasında yerini aldı.."
"Kadıköy Caferağa'da bulunan Ekspres İnegöl Köftecisi adı gibi şaşırtıcı derecede ekspres!! Daha biz karar vermeye çalışırken masamıza bizim olmayan bir kaç tabak geldi, gelen tabakları geri gönderdik tabii ki :) Hafif bir yemek olacağı için köfte ve ekstra patates kızartması aldık. Patates kızartması harika. Köfte ise biraz fazla lastik. Hafif lastik köfte severim fakat bu köftenin kıvamının esnekliği biraz fazla. Lezzeti fena değil. Köftenin lezzet notu aslında üç yıldız, patates kızartması hatırına dört yıldız verdim. Servis hızlı fakat içerisi yoğun, bir de garsonlar koşuşturmaya başlayınca ben de bir tempoya giriyorum, yediğimden bir şey anlamıyorum. O yüzden ortam pek bana göre değil. Arada gidilir sanki..."
"Mekan ahşap ve sade dekoruyla sizi rahat ettiriyor. Gittiğimizde tüm masalar hemen hemen doluydu. Kanyon'da oldukça popüler bir mekan. Yemek öncesi içecek olarak portakal nar karışımı rica ettim, harikaydı. Başlangıç olarak, Akdeniz tabağı ve Enginar ezmesi domatesli ricotta peyniri ve kıt kıt geldi. Akdeniz tabağını ve domatesli ricotta peynirini beğendim. Enginar ezmesi bana biraz fazla ekşi geldi, ekşi oranı biraz azaltılabilir. Kinoa da beni pek sarmadı. Başlangıçlardan sonra kış menüsünün ilk yemeği ızgara hellimli peynirli tartine geldi. Çok dengeli ve lezzetliydi, hellim peynirinin tuzu biraz daha azaltılırsa harika bir tabak bana göre. Üstüne baharatlı çıtır levrek salatası ve karides salatası geldi. Bana göre menünün en iyi iki tabağı bunlar. Çıtır levrek, tarhananın lezzetini de arkasına alarak masanın beğenileni oldu. Karides salatasındaki karideslerin diriliği, sulu kalması ve lezzeti muhteşemdi. Bu tabaktan çok keyif aldım. Free range tavuk ve mantarlı penne ve kajun baharatlı bonfile dilimleri de başarılı tabaklardı. Tavuğun lezzeti ve dokusundan, bildiğimiz yetiştirme tavuklardan olmadığı belli oluyordu. Özel fırınlarında pişirdikleri ekşi mayalı ekmeklerini de çok beğendim. Genel olarak mekanın size sağlıklı ve organik yiyecekler sunma çabası harika. Bu çaba sizi mutlu ediyor ve huzurlu hissediyorsunuz. Fiyatlar organik ve özel malzemeler kullanıldığı için biraz yüksek fakat zincir çoğu gereksiz restorantlarda ödediğiniz bedellere de yakın. Daha önce Suadiye şubesine gitmiş olduğum Le Pain'e giderim ve tavsiye de ederim.."
""Yılların hamburgercisi" , "O kadar süredir Anadolu Yakasında oturuyorsunuz. Hiç gitmediniz mi hayret?" dediler. Çok umutlu olmasam da bu bölgeden geçerken denemeye karar verdik. Oturduk bahçesine verdik siparişlerimizi. Adını verdiği hamburger iddialı olur düşüncesiyle Jumbo Burger istedik. Yanında da duble patates. Patates az yağlı ve çıtırdı, ben beğendim. Yanına koydukları gres yağı gibi bir sos onların özel soslarıymış. Tatlı şeffaf mayonez olarak tarif edebiliriz. Sostan yedim ama pek beğenmedim. Hamburgere gelirsek, ekmeği iyi değildi. Köftesi ince ve idare ederdi. Sosla birlikte biraz ıslak hamburger havası vardı. Fiyatlar sunulanın çok ötesinde. 3 hamburger patatese 70 TL civarı hesap ödedik. Sonuçta gittiğimizde bahçesi doluydu ve sevenleri vardı fakat ben almayım teşekkürler. Bana göre hamburger fiyatını hak etmiyor..."
"Vitrininde ve içerisinde envaiçeşit tatlının size göz kırptığı çok tehlikeli mekan. Cidden görüntüler kendisini yemeniz için elinden geleni yapıyor ve siz de dayanamayıp mekana giriveriyorsunuz. Genel olarak çoğu tatlısının lezzeti ortalamanın üzerinde fakat yediğimiz sütlü tatlılar çok şekerliydi. Turistlerden yer bulabilirseniz dış masalardan birinde oturabilirsiniz. Tripadvisor'da 11.000 mekan arasında aylarca bir numaraydı. Bu da demek oluyor ki özellikle turistler burayı çok beğeniyor. Biz de iyi diyelim, mekanın yanından da pek geçmeyelim :))"
"İstanbul'da Osmanlı mutfağı yemekleri sunan bir kaç mekandan birisi. Ottoman Hotel Imperial'ın içinde bulunan bu restaurantın ortamı oldukça şık ve dönemi hissettiren objelerle süslenmiş. Cam kenarının manzarası güzel. Yemek için servis 18:15 gibi açılıyor. Biraz erken gittiğimiz için servis için bekledik. Yemek servisi başladıktan sonra da yapılmakta olan tadilat işlerinin devam etmesi biraz anlamsız geldi. Servis başladıktan sonra cam kenarı güzel bir masaya buyur ettiler. Önden lezzeti başarılı bir nar şerbeti ve yeşil zeytin ceviz ezmeli bir meze ikram edildi. Ceviz ve yeşil zeytini karışımını pek uyumlu bulmadım. Başlangıç olarak vişneli sarma (14 TL) aldık. Vişneli sarmanın lezzetleri uyumlu ve başarılıydı. Ana yemek olarak ıtırlı bitkilerle dinlendirilmiş dana kebabı (52 TL) sipariş ettim. Garson biraz tarif etmiş olmasına rağmen siparişim geldiğinde kötü bir tercih yaptığımı anladım. Etler ince ince kesildiği için çok pişmiş ve kurumuştu. Etin lezzeti güzeldi. Aynı marinasyonda bekletilmiş kalın bir et parçasını orta pişmiş yemeyi tercih ederdim. Ana yemeğin porsiyon boyutu, fiyat ile ters orantılıydı. Eşimin tercih ettiği beğendili kuzu inciğin de (56 TL) tadına baktım, lezzeti başarılıydı. Servis başarılıydı, eksik pide ve sularımız sürekli tamamlandı. Yemeğin üstüne de kahve ikram edilmesi ve mekanı daha sonra hatırlatacak diş kirası (Kolye ucu) verilmesi hoş bir detaydı. Hesap geldiğinde baktığımda ne kuver, ne su ne de ekmek parası ilave edilmişti. Anlaşılan bu gibi bedelleri yemek fiyatlarına yansıtmışlar. Bence bu da başarılı bir uygulama. Ara sıra gelinip doğru seçilmiş bir ana yemekle güzel bir akşam geçirilecek bir mekan..."
"Adını çok duyduğumuz mekanı bir sabah da biz ziyaret edelim dedik. Cumartesi saat 10:00'dan önce mekana geldiğimiz için herhangi bir sıra beklemedik. 1,5 porsiyon Munchies kahvaltı tabağından aldık. Munchies'in, pankek tabağından farkı ortada peynirlerin olması ve çayın limitsiz olması. Kişi başı 25 TL ve bir kişilik kahvaltıda dört adet pankek oluyor. Sosların çoğu hazır ve lezzetli bulduğumuz çilek reçeli ev yapımıymış. Bizim bitmiş kahvaltılıklara anlatıldığı gibi takviye yapıldığını görmedim. Pankekler güzeldi. Pankek yapan gençler ve servis yapanlar, anladığım kadarıyla öğrenciydi. Servis sıkıntılıydı, çay istemek için garsonu takip etmekten boynum ağrıdı. Mekan oldukça küçük, bu koşullarda sıra beklenilmesi gayet doğal. Kahvaltı yaparken de birilerinin sizi bekliyor olduğunu bilmek rahatsız ediyor. Dört pankek ortalama bir Türk erkeğini pek kesmez, 1,5 alayım deseniz fiyat da uçar. O yüzden bildiğimiz malzemelerden oluşan pankekli kahvaltı beni pek sarmadı. İki kişi 45 TL ödedik. Değişiklik olsun derseniz denenebilir.."
"Sahrayıcedid'in ferah ve şık, kebap aynı zamanda steak house konseptli restaurantına dostlarla buluşmak için gittik. İlk girişten itibaren yakın bir ilgiyle karşılanıyorsunuz ve şık büyük etkileyici salonu ve bahçeyi gördüğünüzde etkileniyorsunuz. Her yer bakımlı ve her şey düşünülmüş. Çocuk oyun odaları çok iddialı. Çoğu yemeği deneyebilmek için ara sıcak ve ana yemeklerden azar azar getirilmesini rica ettik. Önden tereyağ, tulum peyniri, ezme, turşu ve balon pide servis edildi. Meze tepsisinden muhammara, çerkez tavuğu, köz patlıcan, yoğurtlu semizotu, acılı yoğurtlu ve havuç cevizli mezeyi tercih ettik. Hepsi ortalamanın üzerinde ve lezzetliydi. Ortaya salata olarak gavurdağı ve etli çiğ köfte geldi. Gavurdağını beğenmedim, etli çiğ köfte çok başarılıydı. Ara sıcak olarak içli köfte, kuru patlıcan dolması ve pastırmalı humus servis edildi. İçli köfteyi beğendim, diğerlerinin lezzeti ortalamaydı. Ana yemek olarak da sırasıyla döner, köfte, şaşlık, küşleme ve adana kebap servis edildi. Küşleme muhteşemdi. Köfte ve şaşlığı beğendim. Döner ve adana ortalamaydı. Şarap olarak Egeo Cabarnet Sauvignon tercih ettik, et ile uyumlu başarılı bir tercihti. Bu yemeklerin üstüne de tatlı ve meyvelerden oluşan tabaklar ile masa donatıldı. Lezzetlerin hepsi belli bir seviyedeydi fakat biz patlama noktasındaydık. Üstüne de kahvelerimizi içip mekandan mutlu bir şekilde ayrıldık. Servis ve ilgi anlamında bizi çok iyi ağırlayan Et Inn personeline ve organizasyonu yapan Mehmetcan Bey'e teşekkür ederim. Güzel bir ortamda, iyi bir servisle, beğendiğim lezzetlerini tatmanızı tavsiye ederim.."
"Tahmin edemeyeceğim bir muhitte açılmış olan ilginç isimli bu et mekanına, arkadaşlar ile hem sohbet edip hem de tadım yapmak için geldik. Bana göre etin ve türevlerinin harika işlendiği, yanındaki garnitürlerin hem bol ve çeşitli hem de lezzetli olduğu bir mevkiide büyük risk alınarak böyle bir mekan açılmış. Burası için öğrenciliğimizden tanıdığımız bereket dönerin kardeşi diyebiliriz. Etten önce tatmak için asma yaprağında hellim, sebzeli börek, karışık meze tabağı ve enginarlı ve frigli salata masaya geldi. Asma yaprağında hellim çok tuzluydu, sebzeli börek ve mezeler ortalama, salata ise lezzetliydi. Ana yemek olarak sırasıyla lokum, antrikot, şaşlık, kaşarlı köfte ve burger tabaklarımıza yarımşar porsiyon olarak servis edildi. Lokum yumuşaktı fakat et sanırım fazla marine olduğundan dokusu ve lezzeti bozulmuştu. Kaşarlı köfte ve burgerin lezzeti umduğumun çok altındaydı. Antrikot fena değildi. Şaşlık baharatının dengeli olmasıyla ve lezzetiyle en beğendiğim oldu. Tahinli ve cevizli kabak tatlısı çok başarılıydı. Mekanın garsonları iyi servis için ellerinden geleni yaptılar. Sakin bir sohbet ortamı için mekan oldukça uygundu. Sonuç olarak, her şeyden önce alınan işlenmemiş etin daha lezzetli olması gerekiyor ve marinasyon için biraz daha çalışılması icap ediyor. Bunları başarırlarsa eminim o muhitte tutunabilirler. Şerbet, soda ve su dahil grup indirimiyle kişi başı 75 TL ödedik. Yemek bahane, dostlarla muhabbet şahaneydi.."
"Adını sıkça duyduğum bu mekanı, şans eseri önünden geçerken fark edince denemeye karar verdik. Alt katında oğlumla yüksek sandalyelerde oturmamız zor olacağı için yukarıda masalı ve normal sandalyeli salonuna geçtik. Mekan gittiğimizde bir kaç kişi haricinde boştu. Menüden uzun süre seçim yapmamızı bekleyen ve yardımcı olmaya çalışan sabırlı ve sempatik bir abla siparişlerimizi aldı. Pizza Carpaccio ve Pizza Vivere Sano siparişi verdik. İkisi de ince hamurlu, odun ateşinde pişmiş lezzetli pizzalardı. Sadece iki konu hoşuma gitmedi. Pizzada ki peynirin azlığı, bana göre daha bol olmalıydı. Pizzada kullandıkları domates sos pek hoşuma gitmedi. Bence biraz daha lezzetli olmalı. Onun dışında kullanılan malzemelerin kaliteli olduğu belli. Çilekli limonataları çok başarılıydı. Üç kişi 55 TL civarı hesap ödedik."
"ushi krizine girdiğimizde 39 parçalık menülerini tercih ediyoruz. En hızlı ve en kolay bu şekilde sushi keyfine varabiliyoruz. Menü, California Roll-6 adet, Sesami Maki Roll-6 adet, Canadian Roll-6 adet, Kappa Roll 6-adet, Sake Roll 6-adet, Tamago (Nigiri) 3-adet,Suziki (Nigiri) 3-adet, Kani (Nigiri) 3-adet ve 2 adet meşrubattan oluşuyor. Sushilerin lezzeti mükemmel değil fakat çoğu mekandan da iyi. Bu menünün fiyatı 95 TL. Fiyatı da fena değil. Sushico'nun sitesinden sipariş verirseniz her zaman %10 sushico puan var. Belirli saatlerde %20. Pazartesi günleri %30 sushico puan alabilirsiniz. Bu puanları bir sonraki siparişlerde 1 puan 1 TL olacak şekilde kullanabilirsiniz. Bahsettiğim menüyü pazartesi sipariş etmek çok mantıklı. Acılı zencefilli çıtır levrekleri de lezzetli. Paket sipariş her zaman çok düzgün olarak elinize ulaşıyor. Hızlı çözümler için Sushico'yu seviyoruz :)"
"İstanbul'da Japon Mutfağını en iyi temsil edenlerden biri olarak duyduğumuz Miyabi ile bir davet vasıtasıyla tanışmış olduk. Türkiye'de yediğim en başarılı Japon Mutfağı ile de karşılaşmış oldum. Yediğimiz her şey özellikle sushiler, nigiriler ve sashimiler muhteşemdi. Miyabi resmen bize bir ziyafet yaşattı. Önden Edamame, Yaki Gyoza (Dumpling), Rainbow Salata, Suzuki Carpaccio, Maguro ve Sake Tartar masamıza teşrif etti. Rainbow Salata ve tartarlar muhteşemdi. Hemen arkalarından benim favorim olan ton ve somon sashimiler ahşap gemi sunumu ile geldi. Harikaydı. İstanbul'da sadece bu mekanda olan Toro (Yağlı Ton) Sashimiyi de denedik hem sunum hem de lezzet olarak çok beğendik. Sushilerden mekanın sunmak istedikleri ortaya çeşit çeşit geldi. Her yerde yediğimiz California Roll burada muazzamdı, dışındaki balık yumurtasını mekanlar genelde az koyar fakat burada malzemeden kaçılmamıştı ve çok lezzetliydi. Ortaya Caterpillar,Crazy, Ninja ve Lobster Dynamite Roll geldi, hepsi birbirinden lezzetliydi. Arkasından gelen Unagi Nigiri de çok başarılıydı. Ortaya yapılmış olan tavuk ve bonfile teppanyaki, bu lezzetlerin yanında benim için sönük kaldı. Bu arada bu harika lezzetlere, adını sormadığım fakat Şili Cabernet olduğunu duyduğum harika bir kırmızı şarap eşlik etti. Üstüne yeşil çaylı dondurma, sufle ve çay ile cila atarak mekandan ayrıldık. Menüden fiyatları incelediğimde, aldığımız kaliteli hizmet ve lezzet için oldukça uygun olduğunu gördüm. Bu güzel akşam için Miyabi'ye, tüm yemek boyunca bize eşlik eden işletmecileri ve iletişim, sosyal medyadan sorumlu bayan arkadaşlara teşekkür ederim. Burası da kısa sürede lezzetlerini özleyeceğim mekanlardan birisi olarak yerini aldı. Japon Mutfağını seviyorsanız, buraya mutlaka gelmelisiniz..."
"Mekanın iç ortamı hafif ışıklarla ışıklandırılmış ve loş. Şarap içilen bir mekan olduğu için bu şekilde ışıklandırılmış. İç dekorasyon bence de biraz düzenlenmeli. Önden gelen muhammara, şakşuka ve salata lezzet olarak ortalamaydı. Ana yemek olarak 220 gr. Dinlendirilmiş Antrikot servis edildi. Az orta kıvamda istediğim et, farklı kalınlıkta bir parça olduğu için bazı yerler az orta bazı yerleri ise orta pişmişti. Az orta bölgeler sulu ve lezzetliydi. Etin kalitesi iyi, bence pişerken veya sonra, müşteriye sorularak tuz ve karabiber ile lezzetlendirilebilir. Ufak bir parça gelen Adana Kebabın lezzeti iyi değildi. Yemeklerin üzerine mozzarella peynirli künefe ve meyve tabağı ikram edildi. Cesur bir deneme olan mozzarella peynirli künefeyi beğendim. Etlerin yanında Barudi Kırmızı şarap aldık, tadı fena değildi. Büyük şişe şarap 60 TL'ydi bence şarap fiyatları uygun. Sonuç olarak lezzetlerini ve ortamını biraz düzenlerlerse aynı zamanda eleştirileri de dinlerler ise başarılı olacak bir mekan. Yolları açık olsun..."
"Pasta ürünlerini her zaman beğendiğimiz Pileki'nin bu sefer makaronlarını denedik. Öğretmenler günü için öğretmenimize iki kutu makaron yaptırdık ve yaptırırken de bol bol ikram edilen makaronları midemize indirdik. Denediğimiz çoğu çeşidi lezzet olarak beğendim. Ürünleri kaliteli ve bol malzemeli olduğu için fiyatlar ucuz değil fakat ödediğinizin hakkını aldığınız kesin. Makaronun kilosu 95 TL, yaş pastalar küçük 35, orta 45, büyük 55 TL. Yaş pastalarından denediğim hemen hemen hepsini beğendim. Yaptırdığımız makaronlar 1,35 Kg civarı geldi, toplam bedeli 130 TL. Başka bir paylaşım sitesinin check-in indirimiyle 110 TL ödedik. Bu durumda herkes mutlu oldu :) Özel günler için hediyelik veya kendinize pasta ürünleri alabileceğiniz başarılı bir pastane. Tavsiye ederim.."
"Lokum, süt dana sırt, et şiş, şaşlık, XL bonfile tattık. Etler kıvamında ve başarılı pişirilmişti. Lokum az orta pişmişti ve harikaydı. Süt dana sırt, et şiş ve XL bonfileyi çok beğendim. Genel olarak şaşlık çok beğenildi fakat biberiye etin lezzetinden daha baskın olduğu için ben öyle düşünmüyorum. En az beğeneceğimi düşündüğüm et şiş, en beğendiğim oldu. Yemeğin yanında verdikleri buharda pişmiş sebze tabağı diri ve çok lezzetliydi. Tulum peynirli salata başarılı, patates daha önce tattığımızdan daha çıtırdı. Tatlı olarak dondurmalı ve tahinli çıtır kabak, creme brulee ve sufle servis edildi. Kabak tatlısı muhteşem, diğerleri de ortalamanın üzerindeydi. En son kahvemizi de içerek kapanışımızı yaptık..."
"Bir etkinlik için çağrıldığımız mekana, #KanGurular olarak dört arkadaş gittik. Her şeyden tattık ve hiç bir tabağı boş geçirmedik :) İlk resim için benim ve bizim favori tabağımızı seçtim. Bana göre sushiden nigiriden ziyade sashimi ustalığı ortaya çıkarıyor. Sashimiler başarılıydı, hepimiz memnun kaldık. Yiyemeyeceğimiz düşünülerek genelde pişmiş içerikli sushiler servis edildiği için ben pek memnun olamadım fakat sunulanların içerisinde başarılı sushiler vardı. California, volcano ve dragonu beğendim. Edamameden sonra ilk gelen sıcak tabağı Ama Ebi Tempura (tatlı su karidesi) fazla yağlıydı ve yağ tadını bozmuştu. Chicken roll fena değildi. Avokado tofu salatası ve soya soslu ızgara mantarı beğendim. Tavuklu noodle ortalamaydı. Makilerin dış yosunu sert olmakla birlikte fena değildi. Tatlılar sunum ve lezzet bakımında başarılılardı. Porsiyonlar dörder kişilik olarak servis edildiği için kenarda oturan bizler sunulanları yiyebildik fakat ortada oturanlar biraz sıkıntı yaşadılar. ilave sipariş ile biraz toparlandı fakat servisi yaparken biraz daha dikkat etmeleri gerekiyor. Onun dışında servis başarılıydı, servis elemanları sunulanlar hakkında da bilgi sahibiydi. Kızarmış sushiler pek sarmadığı için ilave istediğimiz sashimi, nigiri ve maki tabağını ilave olarak ikiletmeden servis ettiler. Sonuç olarak güzel ve keyifli bir yemekti. Etkinliği düzenleyenlere ve mekana teşekkür ederim.."
"Limonlu Bahçe, öğrencilik yıllarımda (1997-1998 gibi) arada sırada gittiğimiz bir mekandı ve o zamanlar gerçekten gizli bir bahçeydi, burayı bilen kişi sayısı da çok azdı. Limonlu Bahçe, gerçekten bir bahçeydi, her yerde minderler ve hamaklar vardı. Sakindi, huzurluydu, hamakta yatar kitabımızı okur öğrenci harçlığımızla içebildiğimizi içerdik. Geçenlerde bir dostumuz ile ziyaret edelim dedik yine kendimizi gizli bir bölmeye geçiyormuşuz gibi hissettik fakat içeri girdiğimizde o da nesi, o ne kalabalık !! artık burayı bilmeyen kalmamış. Bahçe artık bahçe değil bildiğin kafe restaurant. Değişmiş olacağını tahmin ediyordum fakat bu kadar değişmiş olabileceğini de tahmin etmemiştim. İçeride boş bir masa bulup bir şeyler içmeyi hedefleyerek hemen oturduk, masamızın yanında kocaman bir kabuklu ceviz tepsisi vardı. İlk başta çekinerek daha sonra bayağı aleni bir şekilde tepsiden aldığımız cevizleri kıra kıra yedik. Zaten bu tepsinin olayı buymuş, gelen canı çeken hemen bir ceviz alıp, kırıp oracıkta yiyor. Ummadığım bir şekilde bu kalabalık ortamda da keyif aldık. Ceviz tepsisinin yanındaki masayı tavsiye ederim :))"
"İş yerimden arkadaş grubumuz ile bir akşam yemeği için Lucina Cafe'yi tercih ettik. Mekanın ortamı hoş, farklı oturma alanları yaratıp güzel bir ambiyans yaratmışlar. Servisten de memnun kaldık, masada eksik olan her şey hızlı bir şekilde takviye edildi. Siparişimizi verdikten hemen sonra zeytinyağlı sos ve ekmekler masamıza geldi. Önden gelen çorba ve peynirli salata lezzet olarak iyiydi fakat ana yemek olarak aldığımız et maalesef istediğim kıvamda değildi. Biraz esnek ve pişerken hafif kurumuştu. Ana yemeğin, yanında göbek marulla yapılan sunumunu beğenmedim. En son tatlı olarak panna cotta'larımızı aldık. Sunumu başarılı, lezzet olarak fena değildi fakat daha önce yemiş olduğum Panna Cotta'lara da benzemiyordu. Mekanın konumu biraz sapa bir yerde, sadece ortamı için bir mekan tercih edilmeyeceğine göre bence lezzetin artırılması için mutfağa da biraz masraf yapmalılar. Bu şekilde başarılı olabilecek bir Cafe.."
"Kesinlikle Kahve Festivalinin bana göre en iyi atıştırmalık standıydı. Çok beğendik. Yakın zamanda mekanlarını da ziyaret edeceğiz. Kahve Festivaline gelirsek; İstanbul'da arka arkaya açılan kahve mekanlarının yoğun talep görmesinden sonra böyle bir kahve organizasyonun da yoğun talep göreceği barizdi. Gerçekten de öyle oldu ve yoğun talep gördü. Festival dört güne yayılmış olduğu halde ve hatta iki günü hafta içine gelmesine rağmen yoğunluk hiç bitmedi. Fikir güzel, sanatla ve aktivitelerle desteklenmesi güzel, canlı müzik güzel fakat en büyük yanlış ve bütün festivalin iyi görüntüsünü bir anda yok eden, organizasyonun yapıldığı mekan oldu. Belki de ana salonun alanının %80'ini zaten firma stantları kaplamıştı geri kalan alanda da insanların kahvelerini içmeleri ve bir yerden bir yere gitmeleri gerekti. Hafta sonu yoğun geçeceği bilinen organizasyonda anladığım kadarıyla mekanın kapasitesinin çok ötesinde bilet satılmış veya davetiye dağıtılmış. Genel görüş organizasyonun ilk senesi olduğu için böyle sıkıntılı olduğuydu, buna katılmıyorum çünkü 101 Lezzet Festivali organizasyonun ilk senesi muhteşemdi. En azından bir yerde durup yiyeceğini yiyebiliyordun. Burada kalabalığın içerinde kahve içmek bile imkansızdı. Zaten iki üç standa uğradıktan sonra Festivalden kaçarcasına çıktık. Kahvenin yanında yiyecekler yetersizdi, Jacqueline Cookies ve Coco Çikolata stantlarını ve ürünlerini çok beğendim. İçtiğim kahvelerden hiç bir şey anlamadığım için şurası iyiydi diyemeyeceğim. Sadece Cercis Murat Konağı'nın yenibahar kahvesi ilginçti. Beni en çok şaşırtan şu oldu, yiyecek katında olmayıp stant açan ve zaten paralı olan bir organizasyonda kahvelerini parayla satan firmalar vardı (Örneğin İlly gibi). kahvemiz ücretli diyince şaşırdım kaldım, güzel tanıtım yaptılar :) Tanıtıma ihtiyacın yoksa orada ne işin vardı. Şaka gibi. En çok ilgi çeken sunumları Heisenberg yaptı fakat burada kahve içmedim. Sebebini sorarsanız kahveleri ikram ettikleri cam tüplerin sadece içini çalkalayıp tekrar kahve dolduruyorlardı ve kesinlikle steril değildi. Şovun güzel olduğunu fakat bu şekilde kahve sunmalarının doğru olmadığını stantta çalışan arkadaşlara ilettim, umarım bu konuya dikkat etmişlerdir. Festivalin en güzel alanı rahat, manzaralı,müzikli ve havadar atmosferi ile terastı. Sonuç olarak keyifli geçebilecek dört saatlik seanstan kısa sürede çıktık. Umarım seneye, tek katlı ve daha geniş alanlı bir mekan seçilir ve mekan kapasitesinde bilet satılır veya davetiye verilir.."
"Son zamanların popüler burgercisi olan Baltazar'ın Karaköy şubesine gidememiştik. Oğlumla Göztepe Parkına giderken, karşı köşesine açılmış olan yeni şubesini görünce hemen ziyaret etmeye karar verdik. 120 gr'lık Cheese Burger ve 180 gr'lık Baltazar Burger sipariş ettik. Esasında Texas Burgeri denemek isterdim fakat içeriğinde füme et olmadığı için Baltazar Burger daha cazip geldi. Benim için burgerin içeriğinde füme et, peynir ve karamelize soğan mutlaka olmalı. Karamelize soğan başarılı, füme et fena değil, köftesinin baharat dengesi yerinde ve lezzetliydi. Sadece burger etinin dokusunu beğenmedim. Kıymanın içinde ağ şeklinde bir yağ bölgesi vardı, bu da burgeri yerken beni rahatsız etti. Bahsettiğim konu olmasaydı benim için en başarılı burgerler arasında yerini alacaktı. Patates kızartması güzel fakat ince kesilmiş kısımları sertti, bu da pek hoşuma gitmedi. 180 gr. Baltazar burger 21 TL, 120 gr. Cheese Burger 15,50 TL. Meşrubat da 5 TL. Fiyatlar ucuz sayılmaz. İki kişi içeceksiz 36,5 TL ödedik.İçeride uzun süre servis elemanının bizi fark etmesini bekledik. Bu süre bu kadar uzun olmamalıydı. İleriki zamanlarda bir şans daha verebilirim..."
Takip Et
