Tarihi taş evleri, adeta simgesi haline gelen yel değirmenleri, Arnavut kaldırımları, sakızlı Türk kahvesi, enfes köy kahvaltısı ve birbirinden güzel plajları, tertemiz denizi ile işte karşınızda Alaçatı…
Nerede kalalım?
Tarihi dokuyu koruyan taş evlerdeki gösterişten uzak, sade, huzurlu ve özenli butik otellerden öne çıkanları sizler için sıraladık:
1882 yılında yapılmış olan tarihi taş bina, 2012 yılında 1882 Alaçatı adıyla hizmete başlamıştır. Zengin köy kahvaltısı ile güne çok mutlu başlayacak, keyifli sakin ve huzur dolu bir konaklama tecrübesi yaşayacaksınız.
Denize mesafenin biraz sorun olduğu Alaçatı için denize yalnızca bir kaç adım uzaklıkta olması Alaçatı Marina Palace’ın en önemli özelliklerinden. Lokasyonun avantajını iyi değerlendiren otelde aynı zamanda tüm odalarda deniz manzarası da mevcut. Bu şık ve özenli oteli, romantik ve huzur dolu bir tatil arayanlar için tavsiye ederiz.
Üçü adı gibi “cumbalı” olmak üzere toplam 13 odası bulunan bu butik otelin yemyeşil bahçesinde, lavanta kokuları eşliğinde yapacağız organik köy kahvaltısını bir kış boyu unutamayacağınızı söylersek abartmış olmayız sanırım.
Restore edilmiş, 120 yıllık bir Rum konağı olan Taş Otel, aynı zamanda Alaçatı’nın ilk oteli olma özelliğini taşır. İngiliz The Sunday Times tarafından “Avrupa’nın en iyi 20 Oteli” arasında gösterilen otel, misafirlerine sakin ve huzur dolu bir konaklama vaad ediyor. Taş Otel’i özellikle evcil hayvan sahiplerine tavsiye ederiz. Nitekim otelde şu an itibariyle otelde bir köpek ve iki kedi yeni gelecek arkadaşlarını bekliyorlarmış. :)
Her akşam canlı piyano dinleyebileceğiniz, özenli bahçesinde şarap keyfi yapabileceğiniz bu keyifli Alaçatı Oteli’ni özellikle romantik bir tatil geçirmek isteyen çiftlere tavsiye ederiz.
Hepsi birbirinden özel ve keyifli otellerden detaylı paylaşacağımız 5 tanesini seçmek bizim için bir hayli zor oldu. Fakat sizin için listelemiş olduğumuz tüm Alaçatı otellerine buradan ulaşabilirsiniz.
Karışık ot tabağından, taze balık çeşitlerine, karides kalamardan midye lokumuna kadar eşsiz lezzetleriyle Alaçatı’nın vazgeçilmez adresi Ferdi Baba’da bir ziyafet çekmeden dönmeyin :)
Bir Alaçatı klasiği olarak İmren’de sakızlı muhallebi yemeyi unutmayın.
Alaçatı’da yemek denince akla gelen ilk yerlerden biri haline gelmiş Tuval, aynı zamanda Çeşme-Alaçatı’nın ilk restoranlarındandır. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, 1913 yılında yapılmış bir taş binası olan Tuval’de oturup Ege lezzetlerini tadarken çok keyifli bir akşam geçireceğinizden şüphemiz yok.
Yemeklerin odun ateşinde piştiği, her yemeğin büyük bir özenle hazırlandığı, gerçek bir gurme restoranı olan Alancha’yı tecrübe etmeden dönmemenizi tavsiye ederiz.
Alaçatı’ya gidiyorum diyenin Dost Pide’de pide yemeden dönemeyeceğini herkes bilir. E o yüzden bizim bir şey dememize gerek yok. Bırakalım da resimler konuşsun: