Beşiktaş’ın değişen ve gelişen çehresine uygun, yepyeni, harika bir mekan daha açıldı: Dem Good Coffee. Dem Derneği’nin sosyal girişim olarak açmış olduğu, sağır ve işitme engelli arkadaşların çalıştığı mekanı ziyaret ettik ve Dem nereden geliyor, Dem Derneği’nin ve Dem Good Coffee’nin hikayesi nedir sizler için yazdık.
Amerika’da medya ve tarih üzerine eğitim alan Ayşe Damla İşeri’nin kariyer hedefi o dönem gazetecilik olarak şekillenmeye başlıyor. Türkiye’ye döndüğünde stajını yapıyor fakat bu meslek kendisi için hayal kırıklığı yaratıyor. Yaşadığı hayal kırıklığının temelindeki sorunun meslekteki iletişim sorunu olduğunu farketmesiyle, yolu sivil toplum kuruluşlarına ve işitme engellilerle çalışmaya kıvrılıyor. Bir süre sonra da, duyan toplum ile sağırlar ve işitme engelliler arasındaki iletişimsizlik halinin somut diyalog problemi olduğunu ve sivil topluma iyi bir başlangıç olduğunu düşünerek Dem Derneği’ni kuruyor. Arkadaşları ve yakın çevresi ile birlikte, sevgiyle ve sağduyuyla hizmet edebileceği bir yola çıkıyor.
Dem, demos’tan yani ilk insandan, demlenmişlikten, deneyimlenmişlikten geliyor. ''Demlenmiş insan iyi insandır; demlenelim ve özümüze dönelim'' mottosuyla yoluna devam eden Dem Derneği, bir çatı olarak pek çok sosyal girişime destek sağlıyor. Bunlardan ilki Dem Good Coffee. Sağırlarla ve işitme engellilerle empati temalı bu girişim Beşiktaş’a sımsıcak bir mekan kazandırmış. Ortaklık ve girişimci desteğiyle hayata geçen Dem Good Coffee’den elde edilen, hissesi oranındaki % 30’luk pay Dernek bütçesine katkı sağlıyor ve gerçekleştirilecek diğer projeler için harcanıyor. Sürdürülebilirliğini sadece bağış ve aidatlar üzerine kurgulamak istemeyen Dem Derneği, bu tavırla kendi gelir modellerini de kendi yaratıyor. Bu sosyal ağı yaymak hedefinde olan Dem, kahvenin birleştirici gücünü kullanarak bir cafe açma; işiten ve işitemeyen insanları bu güçle bir araya getirme arzusunu gerçekleştiriyor. Nitelikli güzel kahveler sunulan mekanda, işitme engelli arkadaşlar konukları ağırlıyorlar. Hemen girişte bulunan tablette, ''merhaba, lütfen, istiyorum, şekerli, şekersiz'' gibi temel işaret diliyle anlatabileceğiniz hareketler yer alıyor. Tabletten bakarak dilediğiniz türde kahveyi, dilediğiniz şekilde sipariş verebiliyorsunuz.
Dem Good Coffee’yi yalnızca kahve dükkanı gibi görmek yanlış olur. Mekan bir proje, aktivasyon, hatta bir empati merkezi. Farklı düşünen, iyi ve güzeli üretmeyi hedefleyen herkese kapılarını açan Dem, pek çok sosyal toplantıya ev sahipliği yaparken yakın zamanda film gösterimleri ve kitap söyleşileri ile de davetler sunmaya başlayacak. Mekanın ferahlığı ve enerjisi bilgisayarınızı, defterinizi, kaleminizi alıp sakin kafayla bir şeyler üretmek için oldukça cezbedici.
Dem Good Coffee, sağırlara ve işitme engellilere yardım amaçlı hayata geçmiş bir mekan değil. Yardımı farkındalıkla yapıyor. İşitme engelli insanların varlığını ve bir işaret dili olduğunu kabul edip, empatiyle bir arada olabilmeyi sağlıyor. Bize de böyle mekanları keşfedip, farkındalıklara farkındalık katmak düşüyor. Nedir ki üç günlük dünyada olayımız. Geleni kabul edicez, neden geldiğini görüp ders alıcağız. Farkındalıkla yaşayacağız. Böyle böyle demlene demlene yolculuğumuzu sürdüreceğiz. Yani diyeceğimiz o ki insan olmak zor zanaat vesselam!