Pirinç ve bulguru tahtından edecek, yenilebilir tohum yapıda, ıspanak ve pancar gibi kök bitkilere familya olarak daha yakın olan Kinoa, son dönemde adını sıkça duyurmaya ve sofralardaki yerini almaya başladı. Pirinç ve bulgur gibi pişirilebiliyor olmasından dolayı da pek çok yemeğin ve salatanın içinde rahatlıkla kendine yer buluyor.
Diğer hayvansal kaynakların ve bakliyatların aksine daha sağlıklı bir tam protein kaynağı olan kinoanın, pişmiş haldeki 100 gramında 4,4 gram protein bulunuyor. Bu da kinoayı neredeyse hayvansal protein kaynağı ürünler kadar değerli kılıyor. Yüksek demir içeriği sayesinde de kansızlığa birebir.
Kinoa içerdiği enzimler, E, A, B6 gibi vitaminler ve kuersetin maddesi sayesinde cildi yıpranmalara karşı koruyor ve antioksidan görevi görüyor. Ayrıca alerjilere karşı da kalkan oluşturuyor. Çölyak hastaları, vegan ve vejetaryenler için ise müthiş bir protein kaynağı. Tüm magnezyum, vitamin, mineral ve protein açığını kapamaya yardımcı oluyor.
Özellikle pişmiş halinin düşük kalorili olması ve yüksek lif oranıyla sindirimi kolaylaştırıp metabolizmayı hızlandırması nedeniyle, diyet listelerinde ilk sıralarda yer alıyor.
Kırmızı, siyah ve beyaz renkte üç çeşit kinoa bulunuyor. Daha iyi piştiğinden ve pirinç kıvamını aldığından, genellikle yemeklerde beyaz kinoa kullanılıyor. Kırmızı ve siyah kinoa biraz diri kaldıklarından daha çok salatalarda tercih ediliyor. Kinoayı, biber dolmasından salataya, kısırdan sütlaca pek çok yerde kullanmanız mümkün. Eğer sizde bu lezzeti sağlıklı bir salata ile deneyimlemek isterseniz 'En İyi Kinoa Salatası Nerede Yenir?' yazımıza göz atabilirsiniz.