Etiler Nispetiye caddesi üzerinde yer alıyor. Sandviç ekmekleri çok güzel, pastane ekmeği formatında. Döneri de başarılı. Fiyatlar ile ilgili eleştiri yapılabilir. 150 gr sandviç döner 30tl. Birçok kişiye göre pahalı. Nispetiye caddesinde olması buna sebep olabilir. Limonata ile birlikte 36 tl ödedim.9 yıl önce
Bölgenin yeni mekanlarından. Ferah, caddeye bakan bir salonu var. Neredeyse tüm steakhouselarda görülen şapkalı yada pala bıyıklı personel burada da var 9 yıl önce
Bostancı iskele karşısı sarı dolmuşların yanında birkaç tane kokoreççi dikkat çekiyor. Tavsiye üzerine Üçel'e gittim. Kömür ateşinde pişiyor. Baharatı, yağı dengeli. Koko şahane. Yarım ekmek + ayran 12 tl..9 yıl önce
İstanbul’un güzide semtinin yenisi Central Nişantaşı. Konum olarak Harbiye’den Valikonağı’na girince sağa ilk dönüş olan Mim Kemal Öke caddesinde. Kapı önünde birkaç masa var, güzel havalarda pek keyifli olur. İçerisi de hoş dizayn edilmiş. Küçük masalar, 1 tane kalabalık gruplar için uzun masa, 2 adet loca, bar bölümü ve şeflerin yaptıklarını da izleyebileceğiniz cheftalks kısmı. Rezervasyon kabul edilmiyor. Özellikle akşam saatleri full oluyormuş, kapıda bekleme ihtimali var. Arda Türkmen etkisi mekanın açılışından itibaren doluluk olarak kendini gösteriyor. Uzun vadede ne olacağı, gidenlerin feedbacklari sonucunda görülecektir. Sloganları better food, better mood, better music. Müzikler güzel, mekanın ortamı mod olarak da insana iyi geliyor. Gelelim food kısmına;
Sabah saatlerinde kahvaltı için uğradık. Kahvaltı serpme olarak sunuluyor. Menüde kaç kişilik olduğu belirtilmemiş ama 2 kişi için 1 kahvaltı söylemek yeterli. Yanında alınacak 1-2 sıcak desteği ile mükellef bir sofra haline gelir. Biz de aynen öyle yaptık. Serpme kahvaltıda ; Çeri domates, köy biberi, Çengelköy salatalık, zeytinyağlı zahter, Gemlik zeytini, Ayvalık zeytini, Girit ezmesi, acuka, keçi loru ve vişne reçeli, manda kaymağı, çam balı, Ezine peyniri, kaşar peyniri, tereyağı, çilek marmelatı ve nutella geliyor. Ürünler kesinlikle sıradan değil. Keçi loru, girit ezmesi, acuka, zeytin ve peynir çeşitleri, bal oldukça lezzetliydi. Yanına Fransız omleti ve Ricotta peynirli kiş söyledik. Mantarlı, mozzarellalı Fransız omleti ve ricotta peyniri, ıspanak ve fırınlanmış çeri domatesli kiş kahvaltıya keyif ve lezzet katan sıcak ürünler. Serpme kahvaltı yanında birer çay ikram ediliyor. Kahvaltı servisi saat 16’ya kadar sürüyor. Fiyatlar Nişantaşı için normal, başka semtlerle karşılaştırmak hata olur. Servis nazik ve güleryüzlü. Akşam servisini ve kokteyllerini de merak ettim. Kısa sürede bu kadar ilgi gösterilen mekanın gelecekte nerede olacağını hep birlikte göreceğiz..9 yıl önce
İstanbul’un bir ucu Büyükçekmece’de Kültürpark olarak bilinen alanda hizmet veriyor Trabzon Evi. Kültürpark’tan bahsetmek gerekirse; içerisinde Mimar Sinan’ın eserleri olan tarihi köprü, kervansaray, cami ve çeşmenin de içinde yer aldığı 200.000 metrekareli bir park alanı. 5000 kişilik amfi tiyatro, gezinti alanları, restorantlar ve belediyenin güzel bir projesi olan yöre evleri yer alıyor. Malatya, Tokat, Diyarbakır, Amasya, Safranbolu, Ürgüp, Akşehir, Kıbrıs gibi yörelerin yemeklerini yapan evler mevcut.
Trabzon evi de yörenin yemeklerini sunuyor. Muhlama, karalahana, hamsi-istavrit, kuru fasulye, Akçaabat köfte, fasulye turşusu gibi yöreselleri bulabilirsiniz. Ahşap dekorasyon ağırlıklı, açık ve kapalı salonları var. İşletmecileri sıcak samimi insanlar. Biz yemeklerimizi yerken yan masada teyzeler karalahana sarma sarıyorlardı.
Ekmekler haliyle Trabzon ekmeği. Buranın leziz muhlamasını bu ekmeği bandıra bandıra yedik. İster kahvaltıda ister bizim gibi öğle yemeğinde yiyebilirsiniz. Favori lezzetim muhlama oldu. Beklentimin yüksek olduğu ama bunu karşılamayan bir karalahana sarma yedik. İçindeki harcı çok lezzetsizdi. Nerede evde yediğim karalahanalar nerede bu sarma. Akçaabat köftenin tadı fena değildi, tercih edilebilir. Hamsinin nereden olduğunu sorduğumda Marmara-karadeniz karışık cevabını aldım ama bence tamamı Marmara hamsisiydi. Fiyatlar epey uygun, o taraflara yolunuz düşerse en azından bir muhlama yemek için tavsiye ederim…9 yıl önce
Hima, meşrutiyetten kalma tarihi bir binada hizmet veriyor. Tavanları oldukça yüksek, duvarlarda tuğla dekor hakim. Ermeni dilinde şimdi anlamına gelen Hima’da Nubar bey, kardeşi Natali hanım ve mutfaktaki anneleri Eliz hanım bizi son derece güleryüzle karşıladı ve ilgilendi.
Başta ikram olarak atıştırmalık acuka, yeşil zeytin ve kırmızı biber geldi. Sunumu şık ve lezzetliydi. Sonrasında istediğimiz karışık günün mezelerinden kuru dolma, yaprak sarma, çıltik dedikleri patlıcan kızartması oldukça iyiydi. Ana yemek söylemeye gerek kalmadı. Ermeni mutfağının zahmetli ve imza lezzeti topik konusuna bakış açımı burası değiştirdi. Çok beğendim, bir porsiyonla yetinmeyip ikinci porsiyonu da yuvarladım.
Tatlılardan üç tane denedim. Cheesecake, tiramisu ve kavanozda çilekli çikolatalı muhallebi. Cheesecake biraz kuruydu fakat diğer iki tatlı gayet başarılı. Tiramisu alkolsüz. Mekanın içki ruhsatı olmasına rağmen içki servisi yapılmıyor malesef. Fiyatları uygun. İster yemek için isterse yemek sonrası cafe ortamından faydalanmak için gülzeryüzlü hizmet, ferah mekan arıyorsanız Hima doğru tercih..9 yıl önce
Ops Passage, Karaköy’de Fransız geçidinde yer alıyor. Şık dekorasyonu ile dikkat çekiyor. Öğlen 13:30 saatlerinde epey sakindi, zannedersem akşam daha hareketli oluyor. Başlangıçlardan kuzu çöp şiş istedim. Anticucho sosla marine edilmiş etler nefis olmuştu. İlk defa tattığım bu sosla etin uyumu harikaydı. Yanında patates salatası ile servis edildi. Ana yemek olarak burgerini denemek istedim. 200 gr dana kıyma, yumurta, domates, cheddar, marul ve turşu içerikli. Yanında donuk patates kızartması ile servis ediliyor. Burgere yumurtayı çok yakıştırıyorum. Eti de kurutulmamış, sulu ve gramaj olarak olması gerektiği gibiydi. Kuzu şiş, burger ve 1 bardak suyun toplam fiyatı 68 tl. Bir rezervasyon sitesi kullanarak gittiğim mekanda kampanya gereği yediklerimin yüzde 50 sini ödedim. Yüzde 50 indirimsiz haliyle de gidilebilir. Eleştirim içecek fiyatlarına olabilir. Minik bardak su 5tl, meşrubat fiyatları 9-10 tl civarı. Alkollüleri saymıyorum bile. Genel olarak mekandan memnun kaldım, tekrar giderim..9 yıl önce
Etiler Nispetiye caddesi üzerinde eski Limonata’nın yerine açılmış Sandalyee Brasserie. Mutfak MSA geçmişi olan şef Erkan Yeşil’e emanet ( Head Chef Aykut Merd Mokatan da arkasından yetişiyor ) .Bar bölümünde ise kokteyl sihirbazı Hüseyin Ziya var. Gerek yemek yemeye, gerekse iş çıkışı birşeyler içmek için mekan biçilmiş kaftan. Dekorasyon ahşap ağırlıklı. Oturma alanı epey büyük, kapı önündeki caddeyi gören kısım sigara kullananlar için ayrılmış. En güzel yeri sigara kullanan insanlara ayrılması bence çok yanlış. Burası için özel olarak söylemiyorum, genel şikayetimdir bu.
6 çeşit soğuk meze tabağıyla başladık. Bunların arasında akılda kalıcı olan şekerli meksika biberi reçeliydi. Acı ve tatlının uyumu hoş damaklarda hoş bir seda bıraktı. Soğuk deniz ürünleri tabağında ahtapot carpaccio, somon gravlax, levrek marin var. Levrek marin lezzet olarak diğerlerinin önündeydi. Lorlu armutlu çıtır pizza ise hafif ve farklı oluşuyla takdirimi kazandı fakat benim damak tadıma hitap etmedi. Limonlu tavuk da tavuk sevmememden ötürü bana pek hitap etmedi ama bira ile iyi bir eşlikçi olabilir kanısındayım. Burada yediğim dana dil nefisti, tatmanızı tavsiye ederim. Bisque soslu deniz ürünlü makarna ağır yemek seven bana bile ağır geldi. Belki de öncesinde çok karıştırdığım için bu durum yaşandı. Görsel olarak epey iyi bir course ama. Erkan şef en iyileri en sona saklamış olacak ki , son 3 yemek de birbirinden güzeldi. Dana kaburga, kuzu karski ve buharda lagos balığı. Tüm yemeklere kendinden birşeyler katan inovatif şef Erkan Yeşil’in ellerine sağlık.
Yemeklerden sonra kokteyl sihirbazı Hüseyin Ziya şovu başladı. Salatalıklı kokteyl The Mykonos ile hafif bir giriş yaptık. Beyaz çikolatadan oluşmuş bir kase içinde baileys ve çikolata sos içeren kokteyl ile mest olduk. En iyisi en sonunda geldi. Patlıcanlı , kırmızı biberli ve sarı biberli kokteyller. Özellikle müthiş yakıcılığıyla biberli kokteyller muhteşemdi. Patlıcanlının adı Dark Power, kırmızı biberli hot fewer, sarı biberli sweet dream.
Fiyatlar Nispetiye caddesindeki böyle bir mekan için çok uygun. Erkan şefin lezzetli yemek yorumlarını ve Hüseyin Ziya’nın şahane kokteyllerini denemek için mekanı öneririm..9 yıl önce