Bahar geldi, canımız çalışmak istemiyor, aksine içimizdeki 'melek' bizi Caddebostan veya Bebek sahilde yürüyüşe çağırıyor; ah şimdi işte olacağıma deniz kenarında bir yerde kahvaltıda olsaydım, güneşin, iyot kokusunun, baharın gelişinin keyfini çıkarsaydım, kahvemi yudumlasaydım diyorsunuz.
Kahvaltı
Kahvaltıda çeşit çeşit peynir, sucuklu yumurta bir de bal kaymak olsun, değmeyin keyfime. Hele bir de yanında taş fırından çıkmış ince pidelerden varsa kahvaltı taçlanır bence. Maltepe sahildeki Ünlüer Gurme kahvaltıda bunu başaran kahvaltı mekânlarından. Fransız usülü kahvaltı yapmak isterim derseniz Akmerkez'in içindeki Cognac Brasserie, çok özel katkısız sosisler ve keçi peyniri denemek isterseniz Bebek'teki Palivor Çiftliği'nin kahvaltısını, yöresel lezzetlere vurgunsanız Aksaray'da tam 141 çeşit Antakya lezzetini misafirlerine sunan Akdeniz Hatay Sofrası'nı ziyaret edebilirsiniz. Evinizdeymiş gibi hissetmek, müzik ve edebiyatla çevrelenmiş bir yerde yumurtaya ekmek banmak isterseniz Beşiktaş Çarşı içindeki Siyah veya Büyükada'da 80 yıllık ahşap bir evin antresinde nostaljik bir ortamda misafirlerini ağırlayan Ada Kahvaltı iyi bir seçim. Bir yanı Adalı bir yanı Egeli olan Güner ailesinin fırınından tabağınıza her an bir un kurabiyesi konabilir.
Aktivite
Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri Sergisi
Mimar Sinan hakkında bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı multi-teknolojik çalışma olan ve ölümünün 427. yılında Tophane-i Amire KSM’de görülebilecek Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri Sergisi tatilde yapılabilecek en güzel aktivitelerden. Sergi çıkışında acıktığınızı hissederseniz Karaköy Mescidi Sokak'taki Baltazar'a girip hiç çekinmeden 240 gr etle yapılan hamburgerini deneyin ve kendinizi retro-modern mekanın atmosferine bırakın. Bir kaç ünlü göreyim, kendimi Londra'da Soho'nun sokaklarında gibi hissedeyim diyorsanız rotayı Unter'e çevirin; zira özel partilere ev sahipliği yapan mekanda, domatesli fırın köfte, cheesecake ve şarap menüden en sık tercih ettiğim şey oluyor.
Saffet Emre Tonguç ile Erguvan Gezisi
Bizans’ın simgesi olan erguvanlar yavaş yavaş Boğaz'ı süslemeye başladı. Batı dillerinde adı ‘Judas Tree’ olan erguvanın hikayesi Hz. İsa’ya ihanet eden 13. havari olan Judas'a gidiyor. Sonradan pişman olan ve kendini bir erguvan ağacına asan Judas'ın vefatından sonra o güne kadar ağacın beyaz olan çiçekleri o günden sonra utancından kızarıyor. Tarihçi ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç’un Boğaz’ı ve yalıları anlattığı tur 2 ve 17 Mayıs tarihlerinde, 12.30-16.00 saatleri arasında yapılıyor. Kraliçe II. Elizabeth başta olmak üzere dünyanın en önemli devlet adamlarını ve ünlülerini ağırlayan Keyifstyle yatında gerçekleşecek tur yaklaşık üç saat sürecek. Detaylı bilgi için: Rena Travel -Aslı Özlen- 0532 296 96 22.
İstanbul'a En Yakın Karadeniz Köyü Garipçe
Karadeniz'e komşu, Sarıyer'e 6 kilometre uzaklıktaki oksijen deposu Garipçe Köyü, İstanbul'un 8 köyünden biri. Minyatür Karadeniz'i yaşamamıza olanak sağlayan İstanbul'un yanıbaşındaki bu balıkçı köyüne gitmesi de vakit geçirmesi de son derece keyifli. Köyün en ünlü ismi Kaşı Kumluk'un işletmecisi Trabzon Sürmeneli Kıvırcık Ali'yi (Ali Oğuz) bulun ve sohbet edin. Taze pişmiş mısır ekmeği, Karadeniz'den getirilmiş çeşit çeşit peynirler, mis gibi kokan tereyağı, bal, sigara böreği, tereyağında sucuklu yumurta, muhlama tadabilir ve deniz kenarında keyifli bir kahvaltı yapabilirsiniz. Kahvaltıdan sonra ormanın içinden Fener'e, ardından Kale'ye çıkabilir, bol bol oksijen depolayıp tazelenebilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi
Kocaman bir arşiv bu müze. Antika teknelerden arabalara, denizaltından keşif küresinde sinemaya ilginizi çekecek pek çok şey var müzede. Apple'ın kurucusu Steve Jobs'ın ürettiği ilk bilgisayarlardan akıllı telefonlara geniş bir alan teknolojiye ayrılmış. Rahmi Koç'un tekneyle dünya turundan satın aldığı özel parçaları da görebileceğiniz müzenin içinde soluklanmak, çay ve kurabiye eşliğinde dinlenmek isterseniz Demlik Cafe, rüzgara karşı şarap içmeye niyetlenirseniz bahçe tipi vapur olan Fenerbahçe vapurunda birer kadeh şarap, Haliç manzarasına karşı akşam yemeği yemeyi düşünürseniz Halat Restaurant iyi bir seçim olacaktır.
Akşam Yemeği
Bahar geldiğinde hangi restorana gideceğinize de karar veremeyebiliyorsunuz. Zira açıkhavada oturmakla kapalı mekânda vakit geçirmek arasında tercihte bulunmanız gerekiyor ama havanın durumu pek belli olmuyor. Risk almak istemeyenleriniz için önerim, unutulan Anadolu lezzetlerini ön plana çıkarmak için Karaköy Bankalar Caddesi'ndeki Salt Galata içinde hizmet veren Neolokal olur. En son uğradığımda benden bir gün önce burada Cate Blanchett ailesiyle yemek yemişti. Bir diğer önerim Sütlüce'deki Kadir Has Üniversitesi'nin hemen yanındaki Cibalikapı Balıkçısı olur. İşletmecisi Behzat Bey en taze balıkları, en nefis halleriyle, bazen balığa çok yakışacak lezzetlerle biraraya getirerek önünüze sunuyor. Oğlak ve oğlak suyuyla pişmiş iç pilav denemek, arkasından haşhaşlı un helvasının tadına bakmak isterseniz 1991'den beri Fatih'teki Kariye Müzesi'nin yanında misafirlerini ağırlayan Asitane Restaurant doğru bir adres. Osmanlı Mutfağı'nı ehil ellerden yemek için Nuruosmaniye'deki Nar Lokantası, Uzak Doğu Mutfağı esintili bir 19 Mayıs geçirmek istiyorsanız Shangri La Bosphorus Hotel içindeki Shang Palace iyi fikir olacaktır.
Eğlence
Eğlence denince akla önceden Beyoğlu gelirdi ama bana kalırsa artık Karaköy ipleri eline almış durumda. Zira Zelda Zonk, Unter, Raw Karaköy ve Galata Kulesi'nin karşısındaki Robin's en iddialı mekanlardan. Yeniköy'deki Sırçacı 14, eğlence hayatının asi ve sevimli kadını Ece Aksoy'un işlettiği Asmalımescit'teki 9 Ece Aksoy, Cumhuriyet Meyhanesi, 360 Beyoğlu ve Kumkapı sohbet, keyif ve ertesi sabah erkenden uyanma derdi olmadan geçireceğiniz tatil akşamlarınız için nefis seçimlerden.
Gezi
Anadolu Yakası'nı pek sevmeyenlerin bile görünce aşık olduğu yer Moda. Karaköy gibi yıldızı her geçen gün daha da parlayan semtlerden. Her gittiğimde yeni bir mekân açılmış, çoktan müdavimlerini yaratmış oluyor. Bahariye'den Moda'ya doğru eski çeşmenin bulunduğu meydana yürürken çikolata kokuları sizi çağırıyor. Meydandaki Rumeli Çikolatacısı'nda çikolata, Moda'ya ilerlerken Belçika çikolatalarıyla el yapımı çikolatalar hazırlayan ve çilekle süslenmiş erimiş çikolata Asuman ile kalbimi çalan Çikolata Dükkanı en favori yerlerimden. Sandviçleri ve mereng pastasıyla Moda'ya her uğradığımda gittiğim yer ise Bubada Moda. Ekşi mayalı artisan ekmeklerle doyurucu, sağlıklı ve mis gibi kokan sandviçler hazırlayan Moda'nın yenisi Naan Bakeshop ile dondurmasıyla gecenin ikisinde bile kilometreler kat edip gelme sebebimiz olan Moda'nın eskisi Dondurmacı Ali Usta da uğranması gereken yerlerden. Moda'ya kadar gitmişken Barış Manço'nun müzeye çevrilen evini görmeden, Kadıköy Çarşı'da takı, aksesuar, kitap, baharat alışverişi yapmadan dönmemek gerek.
Tatil olunca, hava da güzelse yapılabilecek en güzel şey Bostancı'dan veya Kabataş'tan Ada vapuruna atlayıp Büyükada veya Burgazada'ya gelmek. İnsanın kendisini başka bir ülkeye gelmiş gibi hissettiği, İstanbul'dan kaçış planlarının en popüler yeri olan Adalar... Yürüyün, bisiklete, faytona binin, deniz kenarındaki balık lokantalarında önce meze sonra taptaze balıklar yiyin. Dönüş vapurundan önce külahta dondurmanızı almayı unutmayın.
Bir diğer seçenek Tarihi Yarımada'yı yeniden keşfetmek. Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi, Arkeoloji Müzesi'nde geçirip Kapalıçarşı'da sonlandıracağınız bir gün yorucu ama keyifli olacaktır. Hocapaşa Kasabı'nda bir kebap yemeden, Kapalıçarşı içindeki Ethem Tezçakar Kahvesi'nde bir kahve içmeden ayrılmamak gerek.