"Köftesini hamburgerine kıyasla daha çok beğendiğimiz mekan. Fiyatları çok uygun değil. Ona rağmen lezzet düşük. Bu tür etlerde pişmemiş kısımlar olması kabul edilemez bence."
"Bamya çorbası harikaydı. Kuzu inciğe masadaki herkes gibi ben de bayıldım, yumuşacıktı ve kesinlikle kokusu rahatsız etmiyordu. Bıçak arasının etleri hafif sertti sadece. Künefesi de hafifti ama sac arası aklımızda kalmadı değil:)"
"Hafız Mustafa'nın tatlılarını seviyorum. Malesef artık baklava fiyatları aldı başını gidiyor, burada da fiyatlar üst düzeyde. Tarihi Yarımada'da yer aldığı için turistlerin yoğun ilgisi altında. Yer bulmak zaman zaman çok güç. Sütlü tatlıları da hafif ve lezzetli. Limontası yoğun değil ama en azından fiyatı uygun. Önceden tramvayın çok sesi geliyordu şimdi biraz azalmış daha rahat oturulabilir ama yine de Edebiyat Kıraathanesi şubesi daha rahat."
"En sevdiğim Hafız Mustafa şubesi (Taksim dışındakileri denedim). Tarihi bir bina olunca zaten 1-0 önde başlıyor. Lezzetleri de zaten belli. Bir de binanın girişinde kitapçı var sıkıldıkça kalkıp kitap bakıyorum:). Mekan geniş ve ferah, çok bilinmediğinden midir nedir fazla kalabalık da olmuyor. Rahatça oturup tatlınızın içeceğinizin keyfini sürmek kalıyor size."
"5 puan vermeme sebebim az biraz hijyen açısından:) Çünkü su bardağımda ve bıçağımda lekeler vardı. Onun dışında her şeyden memnun kaldım. Taylan Bey inanılmaz ilgili. İşini severek yaptığı belli. Özgür Şef şubelerinde yapılan sosisler zaten çok lezzetli burada da öyleydi. Köfteler içi sulu kalacak şekilde pişirilmişti. Dana sırt yumuşacıktı. Masada devam eden pişirme esnasında hayvanın kendi yağı kullanıldı ve o yağa ekmekler banıldı. Acayip lezzetli oldu. Kadayıf da keza yumuşacıktı. Helva dedikleri yani yanak eti yoğun bir tada sahip. Patates püresi, ıspanak ve lavaşla yendiğinde daha güzel oluyor.
Bu şubeyi Taylan ve Özgür Beyler işletse de etler Özgür Şef'ten geliyor. Katmer Ataşehir şubesindeki Antepli ustadan. Bir de ceviz reçeli, kabak ve incir tatlısı var dondurmayla harika gidiyor.
Mekan da alkol de mevcut."
"Bir Hataylı olarak İstanbul'da Hatay yemekleri sunan yerlere pek gitmem. Özellikle ünlü olanlara. Ama buranın resimlerini görünce gitmem gerektiğini anladım. İstanbul'da 25 TL'ye bu kadar çeşitte ve lezzette kahvaltı bulamaz olduk. Mekan sahibi Halil Bey çok canayakın. Her masayla tek tek ilgileniyor. Tek kötü yan mekanın ufak olması, kışın içerisi yetersiz kalacak. Ama kendisi çareler düşünmeye başlamış bile:) Bütün ürünler Hatay'dan, fıstık ezmesi ise Afrika'dan geliyormuş. Biberli ekmek biraz tuzluydu, salçası sebebiyle tabi. Diğer masalarda humusu beğenmeyenler oldu ama, o humus meze olarak yediğimiz şekilde olsa kahvaltısa yenmez ağır kaçardı ben bu haliyle daha çok sevdim. Zaten sürk e zahter ve zeytin salatasına diyecek söz yok muhteşemdi:)
Akşam saatlerine kadar kahvaltı yapabilirsiniz burda. Ama sabah gidecekseniz erken kalkın yoksa masa için baya beklersiniz.
Hatay ürünleri satışı da var ve gayet uygun fiyatlarda."
"Eski iş yerime yakın mesafedeydi. İsmini çok duyduğumdan kısa süreli oturduk. Sabah saatlerinde dahi çok kalabalıktı. Mekan olarak epey geniş. Kahvaltılık bir şeyler atıştırdık, lezzetliydi. Tatlılarını merak etmiyor değilim. Fiyatları pahalı:). Değer diyen de var değmeyen diyen de. Ben çok fazla denemediğim için yorum yapmayim:D"
"Güzel yorumlardan sonra merak edip hemen gittik. Mekanın sonradan steakhouse a çevrildiği zaten belli oluyor. Önceden kasaplarmış, mekanı derme çatma büyütmüşler. Bu konuda acilen bir şeyler yapsalar daha iyi olacak sanırım. Çünkü lezzet konusunda iyiler, bunu göz ardı etmemek lazım. Etler o an hazırlandığı için servis biraz yavaş. İkram olarak sucuk, füme et ve kavurma geldi. Üçü de güzeldi, hem müşteriyi memnun etmek hem de ürünlerini tanıtmak için güzel bir durum. Satır burger (25 TL) tercih ettik. Ekmeklerini hafif buldum baya yakışmış hamburgere. Etin lezzeti de yerindeydi, 200 gr olduğundan fazlasıyla da doyurucu. Patates miktarı biraz daha fazla olabilirdi:) Çalışanlar ve sahipleri çok kibar, ilgili. İsimleri duyuldukça bozulan yerlerden olmazlar umarım!"
"TCE'nin ilk şubesine de gitmiş özellikle tatlı kreplerine bayılmış hatta beyaz çikolata soslarının tadına aşık olmuştum. Bu şubeleri çok daha büyük. Hatta mekan sahibi Leyla Hanım mutfakta. Burada 3. dalga kahve çeşitlerini de bulacaksınız. Kahve çekirdekleri Moc'dan. Denediğimiz tuzlu çeşitler: Julius (tavuk, marul yaprakları, kruton, mısır, parmesan, TCE sezar sos, patates püresi). Tavuğu sert olmakla birlikte arkadaşlarım krebi az pişmiş buldular. O çeşide mi özgü öyle anlamadık tabi. Sezar sos ve patates püresi çok güzeldi. Anatolian (patlıcan beğendi, tas kebabı, taze kaşar, TCE cacık) bana değişmiş geldi. Diğer şubede yediğimde daha farklıydı. Etlerini sert buldum. French Toast'lardan Pickle's Toast (dana bacon, cheddar, roka, domates, TCE baharatlı patates) ev yapımı Brioche ekmeği ile çok güzeldi. Özellikle içindeki muskat harika bir tat vermiş.
Tatlılardan Amsterdam'a özgü Poffertjes Türkiye'de sadece burada varmış. Klasik çeşidinde tereyağı, vanilya şurubu, pudra şekeri ve çilek vardı. Çilek süper olmuş ama ben çikolatalı bir şeyler aradım yanında. Bir de White Nights (kakaolu krep, beyaz çikolata, muz, çilek, antep fıstığı) yedik. Önceki şubede de yemiştim, bu seferkinin krep hamurunu sert buldum.
Bu şubede çalışanları daha güleryüzlü ve ilgili buldum. Sadece mutfakta bone tarzı bir şey takılarak bazı olumsuzlukların önüne geçilebilir."
Takip Et
